Friends dizisiyle tanıdığımız Jennifer Aniston'ın ve de Adam Sandler'ın baş rollerini oynadığı film Netflix'te rekor kırdı.
Dikkat! Bu içerik SPOILER içermektedir!
Kaynak: https://www.buzzfeed.com/christopherhuds…
ADAM SANDLER VE JENNIFER ANISTON FLAŞ HABER ALARMI
“Murder Msytery ilk 3 gününde 30,869,863 hesap tarafından izlenerek, bir Netflix filmi için en iyi hafta sonu açılışı yapıldı. ABD ve Kanada'da 13,374,914, dünyanın geri kalanında da 17,494,949 kişi izledi.”
İki önemli yıldızı olan filmin (Jennifer Aniston ve Adam Sandler) Netflix'teki açıklaması şu şekilde:
Audrey (Jennifer Aniston) ve Nick (Adam Sandler) 15. evlilik yıl dönümlerini kutlamaya hazırlanmaktadır. Audrey, Nick'in düğün günlerinde verdiği Avrupa gezisi sözü gerçekleşmediği için üzgündür.
“Hala düğün günümüzde söz verdiği Avrupa gezisini bekliyorum.”
Nick, dedektiflik sınavını geçememiştir ama Audrey'ye geçtiğine dair yalan söylemiştir.
“Nasıl oldu da Avrupa'ya gitmedik, Nick?”
Audrey, sözünü verdiği Avrupa gezisini gerçekleştirmediği için Nick'le yüzleşir. Nick yalan söyler ve aslında geziyi planladığını ve onu sürpriz yapmak istediğini açıklar.
“15 yıl oldu, Nick. Neyi bekliyoruz bilmiyorum.”
“Sürprizini mahvettim!”
Bunu bilerek mi yaptılar bilemiyoruz ama sanki Audrey Nick'ten nefret ediyor gibi. Nick saçma davrandığında onunla karşısında bir çocuk varmışçasına konuşuyor ya da uyuyakalıp horladığı zaman varlığından bile rahatsız oluyor.
“Biraz diğer insanları da düşün.”
“Kulak tıkacı alabilir miyim, lütfen?”
Uçuş sırasında, Audrey birinci sınıf barın etrafında dolaşırken Charles Cavendish ismindeki zengin bir adamla tanışır.
Charles, çifti yatına davet eder. İlk başta Nick kararsızdır, ama sonradan kabul eder çünkü kabul edelim filmin senaryosunu Adam Sandler yazmış o yüzden neden olmasın…
“Hadi yata gidelim, tamam mı?”
Yatta sahte eli olan bir adam var. Bu da, Adam Sandler'ın Happy Gilmore filmine bir gönderme.
Zengin ailenin üyeleri ve aile dostları tanıtılır.
Bu aşağıdaki adamın ismi Malcolm. Kendileri yattaki ekibin paralarının gerçek sahibi. Bir konuşmaya başlıyor ama bu konuşma birdenbire herkesi paylamaya dönüşüveriyor. Hepsine sülük diyor ve isimlerini vasiyetinden çıkarıyor. Yeni karısı Suzi dışındakilere diyor bunu tabii çünkü paranın sahibi Suzi olacak.
“Vasiyetimdeki yerleriniz hakkında hepinizle konuştum. Hepiniz midemi bulandırıyorsunuz. Belgede de belirtildiği gibi tüm servetim Suzi'ye gidecek.”
Tam Malcolm vasiyeti imzalayacakken ışıklar söner ve geri geldiğinde Malcolm'un göğsünde bir bıçakla öldürüldüğünü görürüz.
Nick polis oluğu için olay mahalline müdahele edilmemesi gerektiğini ve karaya çıkana kadar herkese sakin olmaları söyler.
“Geri kalanınız da, kendilerini odalarına kilitlesin çünkü içimizden birisi katil.”
Cinaytetten sonra her insanın yapacağı gibi, Nick ve Audrey odalarında takılıyorlardır ve birden silah sesi duyarlar.
Yeni kurban, Malcolm'ın oğlu Tobey'dir.
Karaya çıkarlar ve detektif herkesi sorgular. Ekiptekiler Nick ve Audrey'yi suçlarlar.
Artık baş şüpheliler Nick ve Audrey'dir. Masum olduklarını kanıtlamaya çalıştıkça daha da suçlu gözükürler.
“Peki, baş şüphelileriniz kim?”
“Sizsiniz. Cinayetleri işleyenlerin sizler olduğunu kanıtlayana kadar gözüme uyku girmeyecek.
Film bazen güldürmedi de değil. Eğer hala izlemediyseniz, lütfen burada okumayı bırakın çünkü artık buralar hep spoiler dolacak.
“Para olmadan aşkın zor olduğunu biliyoruz.”
“Sözüne inandım. Üstünde hala Marshall etiketi olan ayakkabıyı giyen sensin sonuçta.”
“Orada marka ürünler de var. Bu ne cüret? Target'tan aldım ben bunları.”
Yine birkaç aksiyon gerçekleşiyor ve cinayetler devam ediyor ve sonradan bunlardan sorumlu olan kişiyi görüyoruz.
“Ben Malcolm Quince ve Madaleine LeBoutiller'in kızıyım.”
Film boyunca karakterle pek aşina olmadık bu yüzden de düş kırıklığı yaşadık.Sonra da omzundan vuruldu ve tutuklandı.
Katil yakalandığında filmin bitmesine 18 dakika kalmıştı o yüzden bir şeylerin daha olacağını biliyorduk. Sonra öğrendik ki kadına yardım eden kişi de aşağıdakiymiş.
“Hayatım boyunca İngilizce konuştum sizi aptallar.”
Film boyunca, bu adamın İngilizce konuşamamasıyla çok dalga geçildi. O yüzden böyle bir şey olacağını tahmin etmiştik.
Her neyse, sonra arabayla bir takip sahnesi var.
Vee katil bir otobüsün çarpmasıyla ölür. Tam bir klişe…