Martin Scorsese, maskülen filmlerin kralı. Kült olmuş, IMDb ilk 100 listesine filmler sokmuş bu ünlü yönetmenin 60 yıllık kariyerinde birçok başarılı iş var. Sizin için mutlaka izlemeniz gereken filmleri topladık. At fava izle!
20. Kundun (1997) – IMDb Puanı: 7.0
19. The Color of Money (1986) – IMDb Puanı: 7.0
Tom Cruise'un körpecik zamanlarına dönmek ister misin? Bilardo ustası ve yetenekli bir çömezin hikayesi anlatılıyor.
Eddie Felson, bilardoda ustalaşmış önemli bir isimdir. Artık yaşlandığı için geride durandır. Bir gün bir mahalle barında Vincent isminde bir gençle tanışır. Onun bilardoya olan merakı ve yeteneği, Eddie’yi çok etkiler. Tıpkı kendi gençliğidir. İkili yanlarına Vincent’ın kız arkadaşını da alarak ülkedeki bilardo turnuvalarını dolaşmaya başlarlar. Hızla başarı basamaklarını tırmanan Vincent, birden gelen başarının tehlikeli yanları ile ne şekilde mücadele etmesi gerektiğini öğrenmek zorunda kalacaktır.
Oyuncular: Paul Newman, Tom Cruise, Mary Elizabeth Mastrantonio
18. Silence (2016) – IMDb Puanı: 7.1
Aslında yeni bir film ama enteresan bir şekilde çok ses getirmedi. Gizli hazinelerden biri, çünkü el değmemiş konulardan birini anlatıyor: Katolikler vs Asya inanç kültürü.
Film, 17. yüzyılda yaşayan iki rahibin karşılaştıkları şiddet ve baskıyı konu alıyor. 17. yüzyılda Hristiyanlığı tanıtmak ve kayıp olan akıl hocaları Ferreira'yı bulmak için yola çıkan iki Cizvit papaz, Rodrigues ve Garrpe, Japonya'ya geldiklerinde şiddet ve zulümle karşı karşıya kalırlar. Katolikliğin yasadışı olduğu ve varlıklarının yasak olduğu bir dönemde Japonya'ya gelen ikilinin inancı ciddi bir teste tabi tutulacaktır…
Oyuncular: Andrew Garfield, Adam Driver, Liam Neeson
17. The Age of Innocence (1993) – IMDb Puanı: 7.2
Masumiyet Çağı, Scorsese'in en seksi filmlerinden. Maskülen ve suç odaklı filmlerinin yanında çok ayrı bir yerde. 1870'li yılları alarak katı kuralları olan muhafazakâr bir toplumda yasak bir aşk hikayesini anlatıyor.
Newland Archer aristokrat bir aileden gelen zengin ve başarılı bir avukattır. 1870'lerin New York'unda geleneklerine bağlı bir tavır sergileyen sosyetede evlilikler ailelerin istediği şekilde yapıldıyordu. Genç ve güzel bir kız olan May Welland ile nişanlanan Newland için işler ailesinin istediği şekilde gidiyordu.
Kocasından ayrılmaya karar verip kuzeninin yanına New York'a dönen May'in kuzeni Ellen'ın ortaya çıkmasıyla, Newland'ın rayında giden hayatı bir anda alt üst olacaktır.
Oyuncular: Daniel Day-Lewis, Michelle Pfeiffer, Winona Ryder
16. Cape Fear (1991) – IMDb Puanı: 7.3
Ne çok dövme değil mi? Film çekimleri boyunca zarar görmemesi için sebzelerden yapılmış boyalar kullanılmış. Film çekimleri bittikten aylar sonra çıkmış bu boyalar. 60'larda da çekilmiş bu filmi tekrar çekerken, Scorsese o filmin oyuncularına da küçük roller vermiş.
“Eğer geçmişe takılıp kalırsan, her gün biraz biraz ölürsün.”
Max Cady, yıllarca yattığı hapisden yeni salıverilmiş bir tecavüzcüdür. Yıllar önce onu savunmuş olan avukat Sam Bowden ise küçük bir kasabada, 15 yaşındaki kızı ve karısıyla sakin bir yaşam sürmektedir. Sam, zamanında Max’ı beraat ettirebilecek bir delili, cahilliğini fırsat bildiği müvekkilinden saklamıştır.
Şimdi eskisi kadar cahil olmayan Max, intikam için kasabaya gelir ve ağlarını Sam’in hayat dolu kızı Danielle’in etrafında örmeye başlar. Zira iş arkadaşı Lori’yle bir ilişkiye girip girmemeyi kafasında tartmakta olan Sam ile karısı Leigh’in ilişkisi, uzatmaları oynamaktadır. Bu bozulmuş aile yapısında sıkıntılar yaşayan 15 yaşındaki Danielle, dışardan gelecek her türlü yakınlaşmaya oldukça açıktır.
Oyuncular: Robert De Niro, Nick Nolte, Jessica Lange
15. Alice Doesn't Live Here Anymore (1974) – IMDb Puanı: 7.3
İnanır mısınız Scorsese erkek egemen dünyasına bir kadın filmi de almış… Bir kadının penceresinden, onların tutunma ve erkek egemen dünyaya baş kaldırma hikayesini anlatıyor.
Alice, kocası ölünce 11 yaşındaki oğluyla tek başına kalır. Parası ve yardım alabileceği kimsesi olmayan Alice, yeni bir hayata başlamak için Kaliforniya'dan Arizona’daki Phoenix'e taşınırlar. Phoenix'te hayat çok kolay değildir. Genç bir dul için garsonluk biçilmiş kaftan bir iştir ancak restorandaki sorunlarından daha fazlası, artık giderek büyüyen ve ergenlik sorunlarıyla hem kendisini hem de annesini bir hayli yoran oğlu tarafından yaratılmaktadır. Ben adında bir çiftçi ile yakınlaşır ancak bu adam da sağlam papuç değildir, şiddete eğilimleri vardır.
Oyuncular: Ellen Burstyn, Kris Kristofferson, Harvey Keitel
14. Mean Streets (1973) – IMDb Puanı: 7.3
Arka Sokaklar'ın son sahnesinde Scorsese kendi annesini oynattı. Sonra da bu geleneği diğer filmlerde de sürdürdü.
New York'un küçük İtalyası'ndaki bir mahalle içi barın sahipleri olan Tony ve Michael için gelecek parlaktır, fakat Charlie için aynı şey geçerli değildir. Charlie, amcası için çalışmaktadır ve onunla da sevgilisi epilepsi olduğundan dolayı sorunlar yaşar. Aynı zamanda sevgilisi sayesinde tanıştığı Johnny Boy amcasına sorun çıkarır. Charlie'nin amcası Giovanni, ona ilk adım olarak bir restaurant işletmeyi teklif ettiğinde, Charlie güç sahibi olma arzusu, aşkı Teresa ve Johnny Boy'u koruma arasında tercih yapmaya zorlanır.
Oyuncular: Robert De Niro, Harvey Keitel, David Proval
13. Hugo (2011) – IMDb Puanı: 7.5
Martin Scorsese'in 3D bir filmi olduğunu biliyor muydunuz? Zaten belli ki sevmemiş, ilk ve son denemesi olmuş:) Çocuk romanından uyarladığı bu film hiç de fena değil.
“Burada olmamım bir sebebi olmalı. Bu da demek oluyor ki, senin de burada olmanın bir sebebi var.”
Hugo Cabret Paris tren istasyonunun duvarları arasında gizlice yaşayan ve saatlerin düzgün çalışmasından sorumlu olan kimsesiz bir çocuktur. Bir müze yangınında saat ustası babasını kaybeden Hugo, ondan yadigar kalan bir “automaton”u da gizlice tamir etmeye çalışır. Bu arada Paris tren istasyonunun güvenlik görevlisinden sürekli saklanır, oyuncak dükkanı sahibi Bay Georges'tan (Méliés) çaktırmadan mekanik parça aşırır. Bir gün Georges'un manevi kızı Isabella ile tanışması Hugo'ya yeni bir dünyanın kapılarını daha açacaktır…
Oyuncular: Asa Butterfield, Chloë Grace Moretz, Ben Kingsley
12. Gangs of New York (2002) – IMDb Puanı: 7.5
1800'lü yılların ortalarında Amerika'nın Manhattan eyaletinin kenar mahallerinde yaşayan iki çete arasında şiddetli bir savaş hüküm sürmektedir. Bir yanda Amerika'nın yerlilerinden oluşan bir grup, diğer tarafta ise bu bölgeye sonradan göç etmiş olan İrlandalı katoliklerin oluşturduğu topluluk. Yerliler Bill the Butcher isimli acımasız bir lider tarafından yönetilmekte, İrlandalı göçmenlerin başında ise Dead Rabbits isimli bir lider bulunmaktadır. Aralarında başlayan kanlı savaş sırasında İrlanda çetesinin lideri öldürülür ve oğlu Amsterdam Vallon da babasının ölümüne bizzat tanık olur. Amsterdam, hem babasının katilinden intikam almak hem de şehrin hakimiyetini ele geçirmek için harekete geçmek zorundadır.
Oyuncular: Leonardo DiCaprio, Daniel Day-Lewis, Cameron Diaz
11. The Aviator (2004) – IMDb Puanı: 7.5
“Erkekler kadınlarla arkadaş olamaz. Ya onlara sahip olmalı ya da rahat bırakmalılar. İlkel bir içgüdü bu. Darwin böyle diyor. Eti avla, eti öldür, eti ye. Bu erkek cinsiyetini özetliyor.”
10. The Last Temptation of Christ (1988) – IMDb Puanı: 7.6
Şimdiye kadar Hz. İsa ile ilgili, onu konu alan birçok film yapılmıştır. Ama en çok ses getirenlerinden biri kesinlikle bu filmdir. 30 yıllık bu filmde Hz. İsa'nın insani yönleri ele alınıyor.
Oyuncular: Willem Dafoe, Harvey Keitel, Barbara Hershey
9. After Hours (1985) – IMDb Puanı: 7.7
Scorsese'in filmidir bu diyebileceğiniz işler vardır. Afişinde birkaç ağır abiyi görmek bile yeterlidir. Ama bu kesinlikle öyle bir film değil. Ama garip ki aynı zamanda da hemen izlenecekler listesine atacak kadar iyi ve özgün.
New York’ta keyifli ve lüks bir yaşam süren bilgisayar programcısı Paul Hackett, bir kafede tanıştığı Marcy’yle akşam için randevulaştığında Manhattan’ın varoşlarında onu bekleyen gece macerasından henüz habersizdir.
Güzel kadının Soho’daki dairesine geldiğinde önce rahatsızlık verici bir ressam olan, ev arkadaşı Kiki’yle tanışacak; bir süre sonra maruz kalacağı sarkazm işlerin hiç de yolunda gitmeyeceğini belli ettiğinde ise Doğu yakasındaki fiyakalı evine dönmek isteyecektir. Elbette zaman zaman çok komik ve gerilim dolu bir kabusa dönüşecektir gecesi. Tanışacağı renkli tipler ve dahil olacağı absürd olaylar serisi, büyük şehrin hiç bilmediği bir yüzünü tanıştıracaktır Paul’e.
Oyuncular: Griffin Dunne, Rosanna Arquette, Verna Bloom
8. The King of Comedy (1982) – IMDb Puanı: 7.8
Robert De Niro ile ne kadar yakın olduğu çok açık olan Martin Scorsese'e göre, ünlü aktörün en başarılı performansı bu filmde olmuş. Bu bile izlemek için yeter.
Bir yetişkin olmasına rağmen hala ailesiyle yaşayan bir 'kaçık' olan Rupert Pupkin, pek yetenekli olmadığı halde bir gün ünlü bir komedyen olacağına inanmaktadır. İdolü ise komedi yıldızı Jerry Langford’dur. Pupkin, eğer bir gün Langford’un TV programına çıkmanın yolunu bulursa, şöhretin kapısının önünde açılacağına dair bir saplantıya da sahiptir.
Pupkin bir gün Langford’u, ümitsizce ona aşık olan hayranı Masha’nın elinden kurtarma fırsatı bulduğunda, hayalindeki adamla bu yakınlaşma fırsatını kaçırmaz. Oysa ona laf olsun diye ümit verecek olan ünlü komedyenin hayatı, Pupkin’in tahmin edebileceğinden çok daha karışıktır ve karanlık yönleri de mevcuttur. Kendisini karmaşık ilişkiler ve içinden çıkması zor durumlarda bulur.
Oyuncular: Robert De Niro, Jerry Lewis, Sandra Bernhard
7. Shutter Island (2010) – IMDb Puanı: 8.1
Yıllarca Leonardo DiCaprio'yla çalışan Scorsese, en kafa karıştıran ve bizi ağzımız açık bıraktıran filmlerinden birini de onunla yapmış. Hatta DiCaprio'nun da en iyi filmlerinden biridir. Kült filmlerden, henüz izlememişseniz listeyi kapatır kapatmaz planınızı yapın.
“Arzu ettiğin şeyler, beklemekten vazgeçtiğin anda gerçekleşir. Bu; hayatın ‘sen bakarken soyunamıyorum’ deme şeklidir.”
Teddy Daniels ve Chuck Aule isimli iki polis memurunun, Rachel Solando adlı bir akıl hastasının ortadan kaybolması üzerine tehlikeli akıl hastalarının tedavi gördüğü Zindan Adası isimli bölgede konuşlanan Ashecliffe Hastanesi'ne soruşturma yapmak için gitmesi ve sonradan gelişen esrarengiz olaylar anlatılıyor. Burada karşılaştıkları isyan tablosu ve çığrından çıkan işler bu davayı gittikçe zora sokacak, zamanla rüya ve gerçek arasındaki sınırlar zorlanacaktır.
Oyuncular: Leonardo DiCaprio, Mark Ruffalo, Ben Kingsley
6. The Wolf of Wall Street (2013) – IMDb Puanı: 8.2
Gerçek hikayeleri, suç dünyasını beyaz perdeye taşımayı seven yönetmen, bu defa da Amerikan borsasında komisyoncu olan Jordan Belfort'un biyografisini uyarlamış. En eğlenceli sahnelere sahip filmlerinden biridir aynı zamanda. Seksi de…
Jordan Belfort 24 yaşında genç ve hırslı bir adamdır. Para kazanma arzusuyla Wall Street borsasında önce komisyoncu ve ardından Stratton Oakmont adında bir yatırımcı firmasında zengin olmak için her şeyi yapmaya hazır bir CEO olur. 90'ların en hızlı günleridir ve New York işlem salonunda her şey olabilmektedir. Önemsiz tahvillerle birçok yatırımcıyı aldatarak, Belfort kısa zamanda bir para makinasına ve aynı zamanda bir harcama makinasına dönüşür. Bir günde hesapları milyon dolarlarla doldururken o gece hepsini aynı hızda harcayabilir. Profesyonel hayatının yanı sıra uyuşturucu, fahişeler, son derece pahalı lüks fantezilerle dolu kirli bir oyunun içindedir. Bu karakterin hayatındaki her şey abartılı bir şekilde devam ederken, çöküş ise çok uzakta değildir…
Oyuncular: Leonardo DiCaprio, Jonah Hill, Margot Robbie
5. Casino (1995) – IMDb Puanı: 8.2
Yine Robert De Niro, yine Joe Pesci. Vallahi Scorsese bunlara senet imzalatmış herhalde.
“Burada işler 3 şekilde yürür: Doğru şekilde, yanlış şekilde ve benim istediğim şekilde. “
Casino'da Ace Rothstein renkli gece hayatı ve kumar çılgınlığıyla ünlü olan Las Vegas'ın bu kumarhanelerinden birini yöneten bir işletmecidir. Rothstein bu işe başladığı günden bu yana işini düzgün yapıp güvenilirliğini korumaya ve kumarhane sahipleriyle arasını iyi tutmaya çalışmıştır. Ta ki yakın bir arkadaşı olan Nicky işlerde ona yardımcı olmaya başlayana kadar…
Bu açgözlü ve eğlence düşkünü adam yüzünden başarılı iş hayatı tepetaklak olma yolunda giden Ace, aşık olduğunda işler iyice yolundan çıkacaktır.
Oyuncular: Robert De Niro, Sharon Stone, Joe Pesci
4. Raging Bull (1980) – IMDb Puanı: 8.2
Kızgın Boğa filmi boksör Jake LaMotta'nın kendi hayatını anlatıyor. Hatta kendisi bu filmi izledikten sonra ne kadar kötü bir insan olduğunu anlamış. Eski karısına sorunca da “Daha bile kötüydün.” cevabını almış. Tek yararı bu da değil. Uyuşturucu bağımlılığı ile uğraşan Scorsese'i Robert De Niro ziyaret etmiş ve bu filmin fikrini o vermiş Bu filmden sonra Scorsese sahalara dönmüş.
“Sen ve ben kadınları tanırız. Zaman, yer ve koşullar uygunsa her şeyi yapabilirler.”
Kızgın Boğa ortasiklet bir boksörün dizginlenemez kariyer hırsının, boksörün hayatına olan etkilerine odaklanıyor. Her zaman en iyisi olmak için kendine zarar verecek derecede korkutucu bir hırs barındıran boksör Jake La Motta, bu agresifliğini sadece ringte rakipleri üzerinde değil; ring dışındaki özel hayatına da taşıyor. Bu nedenle zamanla kariyerini kendi elleriyle un ufak ederken yakın çevresini de yavaş yavaş kaybediyor.
Oyuncular: Robert De Niro, Cathy Moriarty, Joe Pesci
3. Taxi Driver (1976) – IMDb Puanı: 8.3
Robert De Niro o kadar genç ve tecrübesizdi ki, bu film için sadece 35 bin dolarlık bir kontrat imzaladı. Sonrasında The Godtather'la Oscar alınca yapımcılar 2. filmde kaşesini arttıracağından korktular. De Niro da bu filmde oynamanın onun için bir gurur olduğunu, aynı fiyattan oynayabileceğini söyledi. Hatta bu rol için bir ay boyunca günde 15 saat taksi kullandı.
“Bence birisi bu şehri alıp klozete atmalı ve üzerine sifonu çekmeli.”
Vietnam’da savaşının izlerini henüz atamayan bir askerin, geceleri taksi şoförlüğü yaparak gördüğü kirli ve adaletsiz dünyaya uyum sağlamayı reddetme hikayesini anlatıyor. Film, Robert De Niro’nun canlandırdığı Travis Bickle karakteriyle kültleşmiştir. Taksi şoförü Travis, sosyal hayatındaki başarısızlığını, saplantılı bir tutku beslediği Bickle’la tersine döndürmeye çalışsa da beklediği karşılığı bulamıyor. Bu kırılma anından sonra bir silah alıp harekete geçmeyi, sokakların pisliğini temizlemeye karar veriyor; bu esnada kendini bir fahişeyi kurtarmaya adıyor.
Oyuncular: Robert De Niro, Jodie Foster, Harvey Keitel
2. The Departed (2006) – IMDb Puanı: 8.5
Gençliğinden bu yaşına kadar Robert De Niro'yu bırakmayan yönetmen, Leonardo DiCaprio'yu da yine aynı şekilde tuttu ve hiç bırakmadı. Yıllardır oyuncu-yönetmen ilişkileri devam ediyor. En yüksek puanlı filmleri ise Köstebek. Jack Nicholson var bir kere…
“Bir daha ondan para almaya kalkacak olursan yanında tabanca getir. Böylece bir şansın olur.”
Köstebek, mafya ve polis teşkilatı arasında geçen savaşı anlatıyor. Uzun yıllardan beri mafya tarafından, polis teşkilatına sızmak üzere yetiştirilen adamlar son derece iyi pozisyonlardadırlar teşkilat bünyesinde. Aynı şekilde polisin aynı amaçla yetiştirdiği adamları da mafya içinde cirit atmaktadırlar. Ancak vakit her şeyin açığa çıkma vaktidir. Her iki cephede de köstebeklerin var olduğu anlaşıldığında söz konusu köstebeklerin ölümle burun buruna gelecekleri koşturmaca ve macera başlayacaktır.
Oyuncular: Leonardo DiCaprio, Matt Damon, Jack Nicholson
1. Goodfellas (1990) – IMDb Puanı: 8.7
De Niro işini ciddiye alıyor. 15 saat taksi kullanması, aylarca boksör gibi antrenman yapması bir yana; bu film için de hayatını oynadığı kişiyi günde defalarca arayıp en ufak bir detayı bile sormuş. Bu rol ilk olarak Al Pacino'ya teklif edilmiş ama o kabul etmemiş. İyi olmuş değil mi?
“Bize göre başka türlü yaşamak salaklıktı. Bize göre boktan işlerde çalışıp maaşa talim eden, metroya binip faturalar için endişelenen örnek vatandaşlar yaşamıyorlardı… Onlar salaktı, korkaklardı. Bir şey istediğimizde, gidip alırdık.”
Henry Hill adında bir gangster, Jimmy Conway ve Tommy De Vito adlı iki arkadaşıyla birlikte bir soyguna kalkışır. Gözleri daha yukarda olan iki arkadaşı soyguna katılan diğerlerini öldürür ve mafya içinde yükselmeye başlarlar. Bu durum Henry’i olumsuz etkilemiştir ve bu konuda birşeyler yapması gerekmektedir.
Oyuncular: Ray Liotta, Robert De Niro, Joe Pesci
BONUS: The Irishman (2019)
Yıl olmuş 2019, Martin Scorsese ve Robert De Niro hala dostluklarını muhteşem yapımlarla taçlandırmaya devam ediyor. Maskülenliğin kalesi olmuş bu filmi Netflix için çekmiş. Yakında yayında.
II. Dünya Savaşı'nda görev almış eski bir asker olan Frank Sheeran, yıllar boyu Bufalino suç örgütü için çalışmıştır. Birçok ünlü isim için dolandırıcılık, tetikçilik yapan ve ‘İrlandalı’ lakabı ile anılan Sheeran, aynı zamanda işçi sendikası memurudur. Frank Sheeran’ın hayatından kesitlerin sunulduğu filmde, Amerikan tarihinin en gizemli suç olaylarından biri olan işçi lideri Jimmy Hoffa'nın ortadan kayboluşuna da değiniliyor.
Oyuncular: Robert De Niro, Al Pacino, Joe Pesci