2008 yılında vizyona giren ve yılladır izleyen herkesi derbeder eden romantik dram dizisi Issız Adam, hala konuşmaya devam ediyor. Hepimizin izledikçe bağa tövbe ettiği, yesyeni alt metinler ve manalar çıkardığı Issız Adam’da her vakit haksız taraf Alper olarak görüldü. Lakin bu sefer bir kullanıcı ezberleri bozan bir yorum yaparak Ada’yı haksız çıkardı.
2008 yılında vizyona giren Issız Adam sineması hepimizde ilgiler konusunda büyük bir travma yarattı.
Başrollerini Melis Birkan ve Cemal Hünal’ın paylaştığı sinema, Çağan Irmak’ın en sevilen işlerinden bir tanesi.
Alper ve Ada’nın enteresan bağlarını izlediğimiz Issız Adam’da inanılmaz sahnelere şahit olmuştuk.
Alper’in yemek kültürü yüksek, lüks hayatı seven lakin özel hayatı bir türlü başarılı ilerleyemeyen bir karakter olduğu aşikardı. Her günü farklı bayanla geçirir, annesinden utanırdı.
Ada ise daha mütevazı bir hayat süren, kitap koleksiyonu yapan ve hayatını çocuk kostümleri tasarlayıp dikerek sürdüren hoş bir bayan. Bu ikilinin buluştuğu ortak hissede ve sonu hepimize ‘Alper kapatılsın’ dedirtiyor elbette.
Issız Adam’ın Alper’i yıllardır bu ilgiyi çöp eden karakter olarak büyük bir yük altında bırakılıyor. Can isimli kullanıcı da buna tam aykırısı taraftan bakmaya davet etti bizleri.
Alper’in Ada’dan ayrılmak istemesi hakkında haklı sebepler olduğunu söyleyen Can, bunlardan bir adedinin ‘sarmayı tencereden yemek’ olduğunu söylüyor.
Ada, sevdiği adamın samimiyetine inandığı için onunla rahat olabilmeyi seçmişti. Sarmayı tencereden yemesi de bundan kaynaklıydı.
Tabii o da bunun bir ayrılık sebebi olduğunu düşünmemiştir. Bir de kek yapmayı bilmemesi, entelektüel olmaması (?) üzere yorumlar vardı.
Ada’yı haksız çıkarmak için bulunan sebeplere Twitter ahalisi de sessiz kalmadı. Alper’in yaptıkları çabuk unutulmuşa benziyor…
*Mizojini: Bayan düşmanlığı*
Annesinden utanan, hatta annesini kız arkadaşının eline bırakan entel Alper’in haklı çıkartılmaya çalışılması da…
Filmi izleyenler bir yana dursun, ismi bile “Issız Adam”. Daha ne anlatalım?
Plak koleksiyonu yapıyor diye entelektüel ilan edilen Alper’in aslında mesai harcadığı hususlara gelirsek:
Ada’yı ‘kötü’ gösteren tüm unsurlara karşı, yaptığı her şeyin mantıklı bir münasebeti olduğu yazıldı.
Alper üzere aile sorunları yok, irtibat sorunu yok, sevgilisine ihanet etmedi, toplumsal yaşantısı var. Daha sayalım mı?
😂
Her şeye karşın onu kabul eden ve sevgisini vermeye hazır bayanı tekte bırakan Alper’e karşı, lütfen ezber bozmayalım.
Bu ortada Ada ve Alper’in tanışma kıssası de zati baştan fiyasko değil miydi?
Her ortama ahenk sağlayabilen, hoşluğu ön planda tutmayan ve başarılı bir bayan olan Ada, ne oldu da entelektüel Alper’den daha az kültürlü sayıldı artık?
Tabii ki bu görüşü takdir eden ve hak verenler de vardı.
Love bombing, gaslighting, ghosting ve sonunda evli, çocuğu olan bir Ada.
Alper kendisi aşçı değil miydi? ‘Kek yapmayı bilmiyor’ demek yerine öğretebilirdi. Alakada bağlanma sıkıntıları vardı.
Birbirimizi kandırmayalım, sağlıklı bir münasebet travmatik psikolojisi için hakikat gelmedi. Cürüm Ada’nın değil.
Dediğim üzere görüşler ikiye ayrılıyor; küçük bir kesim Alper’in haklı olduğunu söylerken öbürleri Ada’yı savunuyor.
Sizce bu alakada haksız olan kimdi?