Yeşilçam'ın kendine has klişeleri vardır, bu içeriğimizde de aklımıza gelenleri sizin için hatırlatalım istedik. İçerikte olmayanları da sizden bekliyoruz…
1. Bir arabanın çarpması sonucu gözleri kör olan kişinin yediği bir tokat sebebiyle gözleri açılıp eskisi gibi görmeye başlayabilir.
2. Çiftlerin nikahlarının kıyılması sırasında birileri son anda yetişip evlenemeyecekleri konusunda birtakım sebeplerle nikahı engelleyebilir.
“Siz kardeşsiniz” repliği en bilindiklerindendir.
3. Bir cengaver, elindeki 4 okla bir atışta 4 kişiyi indirebilir ve aynı şekilde koca bir orduyu tek başına dize getirebilir.
4. Karakola düşen kişilerin hep bir ağızdan konuşması sonrası komiser sinirlenip bağırır ve olayı anlatması için içlerinden sadece birini seçer.
5. Efkarlanıp içmeye gidilen meyhanede, meyhanenin sahibini sağ omzundan hiç eksik etmediği havlusundan kolaylıkla anlayabilirsiniz.
6. Sevgililerin buluştuklarında yaptıkları olmazsa olmaz denilen şeylerden biri de birbirlerini dağda, ovada kovalarken eğlenmeleridir.
7. Aralarında kısacık bir mesafe olan iki kişinin birbirlerine sarılmak için yaptıkları koşma eylemi ağır çekimde gerçekleşir ve uzun zaman alabilir.
8. Elinde tabanca olan adam ile onun elindeki tabancayı almaya çalışan adam arasındaki boğuşma sırasında tabanca patlar.
Her ikisi de vurulmuş edasıyla gözlerini fal taşı gibi açıp birbirlerine bakarlar ve gerilim hat safhaya çıkarılır. Vurulan genelde kötü adamdır.
9. Poker oyunu pek kumar kültürümüzde olmadığı halde kumar sahneleri her zaman bu oyun odaklıdır.
Oyun sırasında “rest” denilmezse olmaz ve kimsenin blöf yaptığı görülmemiştir.
10. Kötü yollardan para kazanan kişinin okuttuğu kardeşi veya oğlu ya avukat olur ya da polis.
Ve zamanı geldiğinde işe başlayan bu kişi abisinin veya babasının ne işle meşgul olduğunu öğrenip karşısına çıkar.
11. Kardeşlerin aynı kadına aşık olup kanlı bıçaklı oldukları da çok görülmüştür.
Sonrasında sert abinin kalbi yumuşayıverir ve gençlerin önünden çekilir.
12. Birbirlerine deli gibi aşık çiftler, arasını bozmak isteyen insanların tuzak kurmaları sonucu birbirlerini dinlemeden ayrılırlar.
Yıllar sonra gerçekler gün yüzüne çıkar ve çift hiçbir şey olmamış gibi yeniden bir araya gelir.
13. Bir kişinin neden gözünün morardığı sorulduğunda klasik “Kapıya çarptım” cevabı duyulur.
14. Bir evlenme teklifi söz konusu olduğunda kuyumcuya gidilmez.
Nesilden nesile aktarıldığı belirtilerek manevi değeri yüksek olduğu vurgulanan, anneden yadigar yüzük kullanılır.
15. Gözler yuvalarından çıkarılıp bağışlanabilen organlardır ve bu sayede sevdiğiniz görme engelli bir insana gözlerinizi verebilirsiniz.
Fatma Girik'in gözlerini alan Kadir İnanır.
Göz nakli denilen şey aslında kornea naklidir ve göz rengi değişikliğine neden olmaz.
16. Kendisine karşı gelen çocuğuna tokat atan ebeveynlerin akabinde elini ağzını götürerek “Bunu neden yaptım?” pişmanlığını yaşaması.
17. Sevgilinin veya küçük çocuğun yakalandığı, Amerika'ya gitmezse ölecek hastalığı vazgeçilmezlerdendir.