Serenay Sarıkaya ve Burak Deniz’in başrollerini paylaştığı Şahmaran dizisi yayınlandığı günden bu yana toplumsal medyanın gündeminde yer alıyor. Netflix’in en çok konuşulan üretimlerinden biri olan Şahmaran dizisi hakkında ortaya atılan bir sav dikkat çekti. Yazar Yonca Sencar, Şahmaran dizisinde kendisine ilişkin yapıtta yer alan karakterlerin ve ana temanın kullanıldığını sav ederek savcılığa hata duyurusunda bulundu.
Netflix’in en dikkat çeken üretimlerinden biri olan Şahmaran dizisi 20 Ocak’ta izleyici karşısına çıktı. Başrollerinde Serenay Sarıkaya ve Burak Deniz’in yer aldığı fantastik üretim kısa müddette ilgi gördü.
Yılanların başı manasına gelen Şahmaran efsanesinin gizem dolu öyküsünün anlatıldığı üretim hem öyküsü hem de oyuncu takımıyla dikkatleri üzerine çekti.
8 kısımlık birinci dönemiyle seyircisiyle buluşan Şahmaran dizisinin seveni kadar sevmeyeni de oldu. Tartışma yaratan mert sahnelerle gündeme bomba üzere düşen üretim hakkında yeni bir tez toplumsal medyayı çalkaladı.
Gazeteci Birsen Altuntaş’ın haberine nazaran, muharrir Yonca Sencar fantastik üretim Şahmaran dizisinin öyküsünün kendi kitabından alındığını argüman ett.
Sencar, Serenay Sarıkaya ile Burak Deniz’i buluşturan “Şahmaran” dizisinin öyküsünün 2016 yılında yazdığı 239 sayfalık “Şahmeran İntikam” kitabından alındığını sav etti. Sencar, avukatı Naim Karakaya aracılığıyla senarist Pınar Bulut, üretimci Tims&B Stüdyo Sinema ve Tertip Sanayi Ticaret A.Ş. yetkilileri ve yayıncı Netflix yetkilileri aleyhinde Fikir ve Sanat Yapıtları Kanununu ihlal suçlamasıyla kabahat duyurusunda bulunduklarını açıkladı.
Twilight sinema seriyle olan benzerliği tartışılan Şahmaran dizisinin, 2016 yılında yazdığı 239 sayfalık “Şahmeran İntikam” kitabından alıntılandığını ileri süren Sencar mevzuyu mahkemeye taşıdı.
Yazar Yonca Sencar gündeme bomba üzere düşen hususla ilgili açıklamalarda bulundu.
“2015’te yazarak 2016 yılında piyasaya sürdüğüm Şahmeran İntikam kitabımı müsaadem olmaksızın işlenerek Netflix’te yayınlanan Şahmaran isimli diziye uyarlandığını gördüm. Birinci olarak dizinin fragmanını izlediğimde yapıtımda yarattığım ve kurgulamış olduğum fantastik yılan adam ve Kızıl Cadı karakterleri dikkatimi çekti. Mevzuyla ilgili üretimci ve yayıncı kuruma acilen bu tecavüzün sonlandırılmaları gerektiğini belirtmeme karşın dizinin öbür bir kitaptan uyarlandığı geri dönüşünü aldım.
Bunun üzerine tarafıma üretimci ve yayıncı şirket tarafından belirtilen Emine Buzkan’ın 2010’da çıkartmış olduğu ‘Şah-ı Mar’ isimli kitabın birinci baskısını bulup inceledim. Bu kitapla dizinin ortasındaki benzerlikler yalnızca karakter isimleri ve Mar ırkı noktasında olduğunu gördüm. Bu noktada karakterler ve karakterlerin art planında dizinin omurgasını oluşturan karakterlerin özellikleri işlenerek benim yapıtımdan alıntılandığı anlaşılmaktadır.”
”Emine Buzkan’ın kitabında 17 yaşlarında ergen bir karakter olan Şahsu’nun sadece Maran karakteriyle ortasındaki çocukça bir aşk anlatılmaktadır. Bunun haricinde kitapta fantastik öğelerin kısıtlı olduğu ve hatta Mar ırkı haricinde hiçbir fantastik öğe bulunmadığı göze çarpmaktadır.”
”Benim eser sahipliğimden kaynaklı tüm maddi manevi kişilik haklarım tecavüze uğramıştır.”
”Bu haliyle dizide bulunan karakterlerin birçoğunun benim eserimdeki karakterler üzerine oturtulduğu, sahnelendiği, ana temanın ve birçok fantastik öğenin benim yapıtımdan intihal edildiği açıkça formda anlaşılmaktadır. Benim eser sahipliğimden kaynaklı tüm maddi manevi kişilik haklarım tecavüze uğramıştır. Bu sebeple tüm yasal haklarımı kullanacağımı kamuoyuna duyururum.”
Sizin bahis hakkındaki kanılarınız nelerdir?
Yorumlarda buluşalım…
