Fazıl Say, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin (TBMM) kuruluşunun 100. yılı dolayısıyla yeni bir beste yaptı. Say, bestenin ismini 'Şükran Türküsü' koydu. İşte o beste…
Say, eserini şöyle anlattı:
“Şükran Türküsü; tutkulu bir eser ve tümünü risk alarak çalmak en iyisi. Sevda ve şükran; her şeyin önünde hedefine koşmalı bu müzikte. Bu ilk çalınışın da öyle biraz. 'Yürek eli yenmeli.' Bu eser; hiçbir eserimin ilk çalınışında yaşamadığım bir heyecanı yaşattı bana. Elbette ki kayıt çok daha iyi olabilirdi; ses kalitesi ve tüm defolar… Kaydı evde yaptık. Salgın günlerinde elimizdeki imkânlar bu kadardı. Tüm hatalarımız af ola, eksiklerimiz af ola.
Bu eseri; Urla’daki küçük evimizde bestelerken, 23 Nisan 1920’deki o yokluk günlerinde; Atatürk’ün cesaretini ve önderliğini andım hep. Hayallere daldım, onların yanına yolculuk ettim, çaresizliğin içinde doğan güneşi ve yeşerttikleri umudu hissettim.
Düşüncelerim, sevgi ile doldu taştı. Biz; Türk halkı, onlara 'şükran' doluyuz. Türkülerimiz sonsuz olsun.
Bu çekimi cep telefonlarımızla yaptık. Eşim Ece; ben çalarken, beni sandalyenin üstünden çekti. Işığı ayarlamak için saatlerce çalışıldı. Atatürk, bu videoyu çekerken bile bize ilham oldu. İstanbul’da ekibim, görselleri seçerken ellerinden gelenin en iyisini yapmışlar. Günlerce en güzelini yapmak için uğraşmışlar. Alınlarından öperim.
Şükran Türküsü'nü, şu salgın günlerimizde -her şeye rağmen- anlatabildiğimi düşünüyorum.
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımız kutlu olsun.
Sevgiyle, içtenlikle, hepinize şükranla.”