İskoçya’nın Glasgow kentinde yaşanan olayda, Ramazan Bayramı’nda iki Müslüman mülteci sınır dışı edilmek istendi…
İngiltere İçişleri Bakanlığına bağlı göçmenlik polisleri, yerel saatle sabah 09.30’da Glasgow’da ağırlıklı olarak Müslümanların yaşadığı Pollokshields mahallesinde bir evi basarak iki kişiyi sınır dışı edilmek üzere minibüse bindirdi.
Bunun üzerine olay yerine İskoçya polisi çağrıldı. Önce minibüsü korumaya alan polisler, daha sonra göstericilere müdahale etti.
Ancak İskoçya Polis Teşkilatından daha sonra yapılan açıklamada, kendilerini İngiltere Göçmenlik Bürosunun çağırdığı belirtilerek, “İskoçya Polisi mültecilerin geri gönderilmesine yardımcı olmuyor. Memurlar, protestoyu denetlemek ve kamu güvenliğini sağlamak için olay yerinde.” denildi.
Gelişmelerin ardından İskoçya Polis Teşkilatı’ndan yapılan açıklamada, Başkomiser Mark Sutherland’ın, 2 mültecinin serbest bırakılmasına karar verdiği belirtilerek, şunlar kaydedildi:
“Pollokshields mahallesindeki gözaltı ve müteakip protestoya dahil olan tüm insanların güvenliğini, halk sağlığını ve refahını korumak için, Başkomiser Sutherland, uygun risk değerlendirmesinin ardından, İngiltere Göçmenlik Bürosu tarafından gözaltına alınan erkeklerin bulundukları topluma geri dönmesi yönünde operasyonel karar aldı. İskoçya polisi bunu hızlı ve etkili şekilde kolaylaştırmak için halktan en kısa zamanda sokaktan dağılmasını istiyor.”
İskoçya Bölgesel Hükümeti Başbakanı Nicola Sturgeon de Twitter’dan yaptığı paylaşımlarda, bugünkü olaylara tamamıyla İngiltere İçişleri Bakanlığının neden olduğunu belirterek, İskoçya polisinin mültecilerin geri gönderilmesine yardımcı olmadığını, kamu güvenliğini korumakla yükümlü olduğunu bildirdi.
Sturgeon, “Esasen İngiltere İçişleri Bakanlığının göçmenlik politikasına katılmıyorum ama bunu bir kenara bıraksak bile, bu eylem kabul edilemezdi. Ramazan Bayramı’nı kutlayan Müslüman bir topluluğun kalbinde ve Covid-19 salgını yaşanan bir bölgede bu şekilde hareket etmek bir sağlık ve güvenlik riskiydi.” değerlendirmesinde bulundu.
Kaynak: Euronews Türkçe
İşte o anlar: