* Fehmi Koru
AK Parti’nin teşkilattan sorumlu genel lider yardımcısı, Edremit’te bir otelde topladığı partili belediye liderleri önünde yaptığı konuşmada muhalefeti eleştirirken, “Bütün sıkıntıları AK Parti’nin iktidardan gitmesi, AK Parti gidince ne olacak?” diye sormuş…
Haklı bir soru.
İktidar partisinin değerli bir isminin bu soruyu sormasını, bahsin tartışma gündemine getirilmesi tarafından, takdire şayan buldum.
Nitekim de AK Parti gidince ne olacak?
Kamuoyu yoklamaları artık bir iktidar değişikliğinin görünür hale geldiğini gösteriyor; birebir ihtimal günlük hayat içerisinde de çeşitli biçimlerde kendini belirli etmeye başladı. Misyon tanımlarını “İktidarın her icraatını övmek, karşısında yer alanları her fırsatta yermek” olarak belirlemiş değişik alanlardan beşerler da, şu sıralarda eleştirel hal almaya başladılar.
Müellifleri bile.
Bu, iktidar açısından, hayra alamet değil.
Daha evvel kendilerine dokunan siyasetlere dahi ses çıkarmadığı bilinen beşerler şimdilerde tekil ve kitlesel olarak seslerini duyurma uğraşı içerisindeler.
Eski tecrübelerimizden biliyoruz, iktidar değişikliği öncesinde yaşanan çeşitten olaylar bunlar…
Millet, tıpkı 3 Kasım 2002 öncesinde olduğu üzere, sandığın ortaya konulmasını beklediği manzarasını veriyor.
AK Parti iktidarda 20 yılını doldurmak üzere. Bu çok uzun bir müddet. Bugünküne benzeri bir geri çekilişle evvelce hiç karşılaşmamıştı.
[Meclis’teki çoğunluğunu kaybettiği 7 Haziran 2015 seçimi yalnız AK Parti için değil, bütün toplum için de tam bir sürprizdi. Kamuoyu yoklamalarını da yanıltmıştı o mağlubiyet. Bu defaki durumu AK Parti 20 yıl içerisinde yaşamadı.]
Husus artık, bir ihtimal olarak da olsa, AK Parti’nin teşkilattan sorumlu yetkilisi tarafından, partili belediye liderleri önünde lisana getirilmeye başlandı.
Takdire şayan soruyu yine hatırlatayım: AK Parti gidince ne olacak?
Demokratik teamül
Demokrasilerde iktidarlar ilanihaye yerlerinde kalmıyorlar. Bir partinin tek başına en uzun mühletle iktidarı Avrupa’da 15 yılı aşmıyor. Bazen parti o süreyi aşsa da, partiler bunu önderlerini değiştirerek sağlıyorlar. İngiltere’de iki kere bu türlü uzun iktidarlar görüldü. Şu anda Almanya’da Angela Merkel’in başbakanlığı bırakacağını açıklamasıyla birlikte bunun yeni bir denemesi yaşanıyor.
“Milli irade bu türlü tecelli etti” fikri hakim oluyor.
Bizde de 20 yıl evvel bu türlü olmadı mı?
Yine iktidar değişikliği yaşanırsa motamot daha evvel yaşananlar tekerrür edecek.
Mahkeme kadıya mülk olmadığı üzere, devlet idaresi de bir partiye verilmiş bir imtiyaz değil.
Yani?
O soruya en kestirme karşılık şu: “AK Parti giderse elbette pek çok şey değişecek…”
Değişikliğin ülke için daha düzgün mi daha berbat mü olacağı merak ediliyorsa, bunu lakin değişimi deneyerek anlayabileceğiz.
Beğenmezsek, onu da değiştirebileceğimizi biliyoruz.
Son lokal seçimlerde İstanbul ve Ankara başta olmak üzere yedi büyükşehirde halk idaresi oylarıyla değiştirdi. İstanbul’da seçim sonuçlarına itiraz edildi ve aylar sonra tekrar sandığa gidildiğinde, halkın birinci kararını değiştirmediği üzere, daha fazla seçmenin evvelki kararından vazgeçtiği görüldü.
İstanbul ve Ankara’da yaşayanlar yeni idarelerden şikayetçi mi?
[Metropoll’ün son anketine nazaran, iki büyük vilayetimizin yeni yöneticileri devleti yönetenlerden daha fazla takdir toplamakta.]
İktidar değişirse ne değişecek?
“AK Parti gidince ne olacak?” sorusunun altında, ülke sıkıntılarının devasa boyutlara ulaşması yüzünden kimsenin onların altından kalkamayacağı üzere bir fikir de var olabilir mi?
Sözgelimi şu soruların akla düşürdüğü hususlar: Hazinede döviz rezervi ekside, yeni gelenler bu durumda ne yapacak? Dünyanın dış borç alırken en yüksek faizi ödemesi gereken ülkesiyiz; bu mu değişecek? Faiz düşse de yükselse de TL’yi başka paralar karşısında pahalı tutmak mümkün olmuyor; yeni gelenlerin elinde sihirli değnek mi olacak?
Ya da şu mevzu: Dış siyasette Avrupa Birliği perspektifinden uzaklaşılması sonrasında pek çok Batılı ülke bize hal almaya başladı; iktidar değişti diye onların halleri mı farklılaşacak? Ortadoğu’daki doğal müttefiklerimizle de sıkıntılar yaşıyoruz. Kimileriyle yakınlaşabilmek için görüşmeler sürüyor, fakat bir türlü sonuca ulaşılamıyor. Ne yani, o ülkeler iktidarın değişmesini bekledikleri için mi işi yavaştan alıyorlar?
Yahut şu bahis: Hukuk alanında kimse şad edilemiyor. Yargıya itimat maalesef fazla değil. “KHK’lılar” diye geniş bir kitle oluştu. Son yıllarda en fazla çimento ve demir yeni cezaevleri inşaatlarında kullanılıyor; biraz da bu yüzden bu iki temel unsurun fiyatları tavana vurdu. İktidar değişince bu tabloyu değiştirmenin mümkün olabileceği mi düşünülüyor?
Eğitim?
Toplumsal istikrar?
Dinin tartışma gündeminden düşmesi?
AK Parti iktidardan giderse pek çok şey kaçınılmaz olarak değişecek.
O tehlikeli soruyu partili belediye liderlerinin aklına düşürmüş oldu AK Parti yöneticisi…
____________________________________________________________________________________________
* Bu yazı fehmikoru.com adresinden alınmıştır.
