İstanbul’da evvelki gün hayatını kaybeden Milliyet Gazetesi müellifi Sami Kohen için Demirören Medya Center’da merasim düzenlendi.
İstanbul’da geçtiğimiz pazartesi günü hayatını kaybeden Türk basının duayen ismi Sami Kohen (93) için Bağcılar’daki Demirören Medya Center’da anma merasimi yapıldı. Sami Kohen’in eşi Mirka Kohen, kızı Jale Kohen, oğlu Alp Kohen ve gelini Seda Kohen‘in katıldığı merasimde, Demirören Holding İdare Konseyi Lider Yardımcısı Meltem Demirören Oktay, Milliyet Gazetesi Genel Yayın Direktörü Mete Belovacıklı, Demirören Haber Ajansı Genel Müdürü Celal Korkut, CNN Türk Genel Müdürü Murat Yancı ile Sedat Ergin, Güneri Cıvaoğlu, Atilla Gökçe ve Şansal Büyüka’nın da ortalarında bulunduğu çok sayıda meslektaşı katıldı.
“Röportajlarını manşette gördükçe iftihar ettim”
Mirka Kohen, “Yaşamı boyunca çocuklarıma örnek oldu. Onun dürüstlüğü, çalışkanlığı, insanlığı ile bir sürü genç yetiştirdi. Huzur içinde yatsın. Bizi çok kolladı, biz de onu. Karşılıklı, birbirimize daima takviye olduk. Çok sık seyahat ediyordu, çok yalnız kaldığım vakit oldu. Ancak döndüğünde, röportajlarını okuyunca ve gazetedeki manşetleri gördükçe iftihar ettim. Bütün ıstırabım, hüznüm geçiyordu” dedi.
“Kendi kurallarından vazgeçmemiş herkesi kendi düsturunda yaşamaya davet etti”
Gelini Seda Kohen ise, “Böyle değerli bir günde eşlik ettiğiniz için, acımızı bizim kadar derin hissedip paylaştığınız için minnettarız. İkinci meskeninde, tıpkı sahnede yer almak benim için gurur. Ortamızda bir espri vardı, ‘İkimizde Se-Kohen’iz’ diyordum. Bilhassa son periyotta babamızı burada neredeyse en az bizler kadar uygun tanıdığınızı fark ettik. Birkaç küçük ilavemiz olacak. Birtakım şeylere hazır olunmamış, başına geleceğini bilirmiş ancak asla hazırlık yapılmamış. Biz de şu an o durumdayız. Derin hüzün yaşarken, bir yandan silkelenip ‘bizi asla bu türlü görmek istemezdi’ deyip toparlanıyoruz. O varmış üzere hayatı deneyimlemeye çalışıyoruz. İki gündür susmayan telefonlar, e-mailler, iletiler, toplumsal medya paylaşımları bize gösterdi ki babamız 93 yılda hayatının deneyimini herkes paylaşır olmuş. Sami Kohen kurallarından asla vazgeçmemiş, yılmadan herkesi kendi düsturunda yaşamaya davet etmiştir” diye konuştu.
“Kendi bildiklerini aktarmaya çalıştığı bir ömür geçirdi”
Milliyet Gazetesi Genel Yayın Direktörü Mete Belovacıklı da, “Sami ağabey yalnızca 70 yılı aşkın müddettir gazetecilik yapan biri değil. Birçok temel özelliği var kendisinin bizi buralara getiren ve gerisinden hüzünlenerek söz edebileceğimiz kimi hisler bıraktı. Onlardan bir tanesi kendisini ortaya çıkarmak için değil mesleği o olduğu için haberin peşinde koşması. Bazıları parıltılar içinde iş yapıyor bazıları işlerinin sonunda parıltı elde ediyor. Sami ağabey ustaydı. Bu derin bir mütevazılık gerektirir. Bildiğinizi yavaş yavaş etrafınıza aktarabilmeli, hoşgörülü olmalı, etrafınızdakileri de seviyor olmalısınız. Vakit zaman kızdığı da olmuştur. Ancak daima kendisinden ve kendi bildiklerinden aktaramaya çalıştığı bir ömrü oldu. Sami Kohen bir insanın bir gazetecinin nasıl olması gerektiğini de gösterdi. Kalıcı işlerin de mümkün olduğunu gösterdi bize. Bugün de bunun sonrasında da bizimle olacak” dedi.
“Mesleki ahlakıyla gazetecilikte rol model oldu”
Gazeteci Sedat Ergin ise, “Türkiye’de dış habercilik ağında öncü bir isim. Onunla birlikte dış haberler sayfaları hazırlanması, dış haberler servisinin kurulması daima onun öncülüğünde oldu. Gazetecilikte etik ölçülerin, itimadın, objektivitenin yerleştirilmesi açısından Abdi İpekçi ile birlikte çok kıymetli bir rol oynadı. Gazeteciliği bir tarafa bırakırsak, insani tarafıyla eşsiz bir insandı. Alçakgönüllüydü, tevazu sahibiydi, her beşere bedel verir ve hürmetle yaklaşırdı. Her insan hürmete pahadır. Bu Sami ağabey için çok kıymetliydi. Etrafına de inanç duygusu yayardı. Bu herkesin yapabildiği bir şey değildir. Çalışkanlık, iş disiplini, mesleksel ahlakıyla da gazetecilikte daima rol model olmuştu. ‘Ben her şeyi bilirim’ gazetecilerinden değildir. Bütün kıdemine karşın, stajyer muhabir heyecanıyla soru sorardı. Tüm bu taraflarıyla bundan sonraki gazetecilere de her vakit yol göstermeye devam edecektir” diye konuştu.
“Hem Türkiye’de hem dünyada referans oldu”
Güneri Cıvaoğlu da, “Benim Sami Kohen ile dostluğum 40 yıla yakın. Birçok haber dizisinde bir arada çalıştık. Ortak dostlarımız var. ‘Her başarılı erkeğin ardında çok bedelli bir hanım vardır’ ünlü bir kelamdır. Kohen’in eşi Mirka Hanım da muvaffakiyetinin gerisinde çok değerli bir varlık ve etkendir. Son vakitlerde, Sami Kohen büyüteçle okuyormuş. Bu nedenle eşinden okumak ve yazmak ismine yardım alıyormuş. En son dikkatimi çeken konu, Sami Beyefendi işine son derece tutkuyla bağlı olan örnek insanlardan biriydi. O kadar fikri takip sahibiydi ki çok dostu vardı. Kendisinin dünyadan da çok dostu var. Bir bilgiyi doğrulamak için yurt dışından aradığı bireylerle görüştü. Onlardan aldığı bilgiyi teyit etmek için bir kişiyi daha arardı. Memleketler arası basında, referans gazeteler vardı. Sami Kohen de yabancı basında referans gösterilen bir gazeteciydi. Bu çok kıymetli özelliklerinden biriydi. Hem Türkiye’de hem de dünyada referans olup inanç sağlamak çok kıymetli. Kohen, tek başına bir karıncaydı. Çalışarak büyük bir kurum inşa etti. Dış Siyaset gazeteciliğini her gazete, sonra televizyonlar için olmazsa olmaz bir kol haline getirmekte birinci tohumu o attı”
“Binada kimse onu ceketiyle görmedi”
Şansal Büyüka ise, “Cağaloğlu’ndaki meşhur binaya girer girmez yaptığı birinci şey ceketini çıkarmaktı. Sami ağabeyi kimse binada ceketle görmedi. Bütün gün kollarını sıvayı, haber yazardı. Arı üzere çalışkandı. Sami ağabey o kadar çok eser bıraktı ki unutulması ve ölmesi mümkün değil” sözlerini kullandı. Sami Kohen yarın saat 13:30’da Neve Şalom Sinagogu’nda düzenlenecek merasimin akabinde son seyahatine uğurlanacak.
TIKLAYIN- Türk basınında tek başına bir kurumdu; 67 yıldır Milliyet’te çalışan Sami Kohen hayatını kaybetti