Yeni Şafak muharriri İbrahim Karagül, Türkiye’nin daha evvel tanık olmadığı ölçekte orman yangınıyla boğuştuğunu belirterek muhalefet partilerine “Hiçbiri yardıma koşmadı. Hiçbiri takviyeye gitmedi. Hiçbiri hayat konforunu bozmadı” dedi.
Akşener: Marmaris’te yangından ziyan gören ağaçlarımızın yerine beton dikilmesine fırsat vermeyeceğim
Akşener: 27 mahalle büsbütün yandı, yıkıldı; ülkeyi yönetenler de muhalefet partileri de imkânlarımızı birleştirmek zorundayız
“Türkiye; daha evvel şahit olmadığımız ölçekte orman yangınlarıyla boğuşuyor. Büyük bir etraf felâketi ile karşı karşıyayız” diyen Karagül, “Bu yangınların bir terör tekniği olarak uygulandığına, ekonomik ve ideolojik taarruzlar olduğuna, ‘Türkiye’yi ateşe verme’ hedefi taşıdığına dair önemli bulgular var. Elbette bunlar önümüzdeki günlerde daha da netleştirilecek” diye yazdı.
Türkiye’nin, doğal afetlere müdahalede dünyanın en başarılı birkaç ülkesinden biri olduğunu öne süren Karagül, özetle yazısına şöyle devam etti:
“Bu afete karşı da harika mücadele veriliyor, son derece başarılı bir çalışma yürütülüyor. Yalnızca Orman Bakanlığı değil, bütün kurumlar canla başla uğraşıyor.
Yangınların neden çıktığı ya da çıkarıldığı, sabotaj ihtimalleri ve bulguları, nasıl söndürüleceği ve neler yapılması gerektiği konusunda ‘katkı’ yapacakken, bir şeyler önerecekken, yardıma koşacakken, her dönemde Türkiye’nin zayıf anlarını kollayıp tıpkı anda organize harekete geçenler yine kötülük saçtı.
Dışarıdan fonlanan gazeteci ve medyaları ile, ‘sosyal medya örgütleri’yle, ‘ajans görünümlü Karargâh’larıyla, terör örgütleriyle, onlarla aynı lisanı konuşan siyasi partilerle bir sefer daha organize bir atak yaptılar.
Ulusal bir afet yaşanırken onlar kendi ajandalarını uyguladılar. Devletin, milletin açığını, zaafını, eksiğini aradılar. Küstah, kibirli, açgözlü, bencil bir halla berbatlıklar saçtılar. Hiçbiri yardıma koşmadı. Hiçbiri takviyeye gitmedi. Hiçbiri ömür konforunu bozmadı.
Devlet çalıştı, millet çalıştı, alevlere dalan orman grupları çalıştı, onlara su taşıyan gençler çalıştı. Bunların tamamı takımlara yardıma giderken şehit olan bir Şahin Akdemir kadar olamadı.
Açık söyleyeyim;
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun, İP lideri Meral Akşener’in, diğer muhalif partilerin ve başkanlarının, oturdukları yerden herkese küfürler yağdıranların, ‘Türk’ Tabipler Birliği üzere ülke düşmanı yapıların, fonlanan medya ve gazetecilerin, ırkçı/mülteci düşmanlığı yapan varlıklı azınlığın, Anadolu’nun yüz yirmi bölgesi cayır cayır yanarken bir Şahin Akdemir kadar bu ülkeye yararları olmadı.
Bu ulusal âfet periyodunda bile şahsî çıkarlarını, ülke düşmanlıklarını öne çıkardılar.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun attığı twitter iletilerine bakın. Felaketten iktidar devşirme, toplumsal acıyı fırsata çevirme, ülkenin zaafını istismar etme, milletin zaaflarını kaşımadan öte bir akıl, bir insaf yok.
Öbür siyasi partileri de, başkanlarını de göremedik. Oysa bir ulusal felaket yaşanıyordu. Bunun partisi, kümesi, cemaati, örgütü olmazdı. Çünkü herkesin ortak kederi, ortak acısıydı.”
Yazının tamamını okumak için