Son günlerin popüler akımı 20YearsChallenge, kişilerin 20’li yaşlarına yönelik paylaştığı fotoğraflarla bir hayli ilgi görüyor. Ancak teknoloji alanının uzmanları bu akımın aleyhimize kullanabileceğini düşünüyor…
Geriye dönük fotoğraflarınız risk arz ediyor olabilir…
Sosyal medya devleri, kullanıcılarının ilgisini çekmek ve aktifliğini arttırmak için çeşitli akımlar yaratabiliyor. Bu akımların sonuncusu 20YearsChallenge, yani 20 yaşına ait bir fotoğrafını paylaşmak… Ancak gelişen teknolojiyle birlikte bu fotoğrafların çeşitli alanlarda ve sektörlerde bize zararlı olabileceğini düşünenler var.
Uzmanların paylaşımlarınıza uyarısı var…
Başta yüz tanıma teknolojisi olmak üzere, çeşitli teknolojik alanlarda faaliyet gösteren, Türk şirketi Syntonym’un kurucusu Batuhan Özcan kendisiyle yapılan röportajda;
Yüz bir insanın genetik verilerini barındırıyor. Sosyal medyadaki bu yöndeki uygulamaları kullanmayın.
dedi…
Yüzümüz, tıpkı parmak izi gibi biricik…
Yüz tanıma sistemleri akıllı telefonların hemen hemen hepsinde halihazırda kullanılmakta. Ek olarak bazı bankalar yine hesap girişleri ve işlemler için yüz tanıma teknolojisine geçiş yaptı. Dahası, evlerde kullanılan güvenlik sistemleri de yüz ve iris tanıma teknolojisiyle çoktan buluştu. Tüm bunlar ve içinde bulunduğumuz dünyanın neredeyse tamamen teknolojik verilere, izlere dayalı şekilde işlediğini düşününce biraz endişelenmekte haksız sayılmayız…
Sosyal medya devlerinin bu akımları ne amaçla yaptığı net olmasada, tedbirli olmakta yarar var…
Batuhan Özcan röpörtajının devamında, bu tarz akımların ne amaçla kullanılabileceğinden bahsetmiş;
Bu akım doğrudan bu amaçla başlatılmıştır demek zor ama bundan faydalanabilecekleri çok aşikar. Facebook ve Instagram daha önce ‘10 yıl challenge’ yapmışlardı. İnsanın her yaş dönümünü kayıt altına alıyorlar. Farklı algoritmalar oluşturuyorlar. Bu uygulamanın tamamen veri toplama amaçlı olduğunu söyleyemeyiz ama bu kadar veri de çok rahatça kullanılabilir. Bu tarz uygulamalarda dikkatli olmak veri paylaşmamak gerekir.
Yüzünüzün art niyetli bireyler ve şirketler tarafından kullanıldığını öğrenmeniz…
Dijital dünyada bıraktığımız her iz, birilerine veri olarak gidiyor. En masum olduğunu düşündüğümüz fotoğraf paylaşma aktivitesi sayesinde bile yasal olsun olmasın bizden habersiz, fotoğrafımız bir yerlerde kullanılıyor olabilir. Bunların en korkutucusu yine yüzümüzün algoritmasıyla, ruhumuz bile duymadan yapılabilecek işlemler. Çünkü yüz tanıma teknolojisi sürekli gelişim içinde olsa da içerisinde bulundurduğu açıklar nedeniyle, art niyetli insanlar için fırsat cenneti olabilir. Sizin adınıza krediler çekilebilir, şirketler kurulabilir, suçlar işlenebilir. Öyle ki günümüz de zaten bunlara şahit olduğumuzu düşünürsek aklımızdan çıkarmamakta fayda var…
Yapay zeka, yılların bedeninizde yarattığı değişimlerden besleniyor olabilir…
Siber güvenlik şirketi Bitfender’ın Türkiye operasyon direktörü Alev Akkoyunlu ise bu konuyla ilgili şunları dile getirmiş;
Kişinin şimdiki haliyle 20 yaşlarındaki halinin değişiminden, yapay zeka algoritmalarını besleyecek istatistiki veriler oluşturulabilir. Bu konuda ırk analizi yapıldığı şeklinde çeşitli spekülasyonlar var. Ancak bu çok uç bir olay.
Zaten yapay zekayla ilgili gelişmeler insanların belirli kesimleri üzerinde endişe yaratırken, üzerine bir de direkt bizim yüzümüzle ilgili olabilecek yapay zeka tehlikesi durumu daha da ilginçleştiriyor…
Bundan 30 yıl sonra nasıl görüneceğiniz tam isabetle bilinebilir…
Bitfender’ın Türkiye operasyon direktörü Alev Akkoyunlu verdiği demeçlerde şöyle devam etmiş;
Algoritmaları besleyen bu veriler, 20 yaşındaki birinin de aynı şekilde nasıl yaşlanacağını gösterebilen bir uygulamaya dönüşebilir. Bu tarz uygulamalarda şu an için bilinen bir risk yok ama geleceğin teknolojisinde olabilir. İstihbarat servisleri, son fotoğrafı 20 yaşında çekilmiş birinin 40-50 yaşında nasıl gözükeceğini görebilir.
Gelecekteki fiziki görünüşümüzü tahmin eden uygulamalar olsa da, bu uygulamaların tam isabet yakalaması mevcut teknoloji düzeyinde mümkün görünmüyor. Ancak söylenene bakılırsa gelecek yıllarda yaşanacak olan teknolojik gelişmelerle birlikte, geleceğe yönelik görünüş tahminleri tam isabetle yapılabilir gibi duruyor.
Yaşlandırma teknolojisinin piri Yalçın abiden konuyla ilgili görüş bekliyoruz…
