ChatGPT ve onu takiben GPT-4 üzere yapay zekalar gündemden düşmek bilmiyor. Natürel bu lisan modelleri yalnızca ne kadar yeterli çalıştıklarıyla değil felaket teorileriyle de çokça anılıyor. Bilhassa son devirde birtakım teorisyenlerin yapay zekaların insanlığın sonunu getireceğine dair tezleri başları karıştıracak ölçüde tutarlı! Gelin yapay zekanın risklerini ve felaket getirme olasılıklarını birlikte inceleyelim… 👇
Kaynak: https://www.bloomberg.com/opinion/art…
Son vakitlerde yapay zekalar hiç olmadığı kadar gündemde biliyorsunuz ki… Ve yalnızca yararları değil felaket getirme mümkünlüğü da hayli konuşuluyor.
Bu bakımdan son aylarda öne çıkan bir isim var: Eliezer Yudkowsky. Kendisi yapay zekaların insanoğlunun hatta biyolojik hayatın sonunu getireceğine dair yorumlar yapan biri. Bu türlü deyince boş birinden bahsetmediğimizi de belirtelim. Yapay zeka üzerine araştırmalar yapan Machine Intelligence Research Institute isimli kar gayesi gütmeyen bir kuruluşun da lideri.
Yudkowsky yapay zekaların tehlikesiyle ilgili birinci kere konuşmuyor, daha evvel de ortaya attığı teoriler vardı.
Şimdilerde geçmişte yaptığı yorumları ilerleterek yeni bir noktaya taşımış durumda. Ona nazaran insanlık kendisinden daha zeki bir yapay zeka yaratarak ölümcül bir yola girdi. ‘Bizim istediklerimizi yapmayan, bize ya da rastgele bir hisli varlığa paha vermeyen makineler… İnsanlık kendisinden kat kat zeki olan insanüstü bir akla karşı lakin bozguna uğrayabilir.’
Ona nazaran bu türlü bir yapay zeka, çarçabuk internetten kaçıp kendisine benzeyen yapay formlar inşa edebilir.
Dolayısıyla gayesi da lakin biyolojik hayata savaş açmak olacaktır! Yudkowsky bu teorisini aktardıktan sonra felaketi önlemek için de tek bir dermanımızın olduğunu söylüyor: Yapay zeka teknolojisinin gelişimini global çapta ve büsbütün ertelemek.
Yuskowsky’nin bu teklifinden kaynaklanmasa da bunu takiben Elon Musk ve Steve Wozniak üzere teknoloji devleri yapay zeka çalışmalarına orta verileceğini duyurmuştu.
Onların tasası de Yudkowsky ile benzeriydi; yapay zeka çok süratli gelişiyor ve bu da tehlike arz ediyordu. Fakat yayınladıkları açık mektupta yalnızca 6 aylık bir erteleme kelam konusu olduğu için Yudkowsky ve benzeri niyetteki teorisyenleri bu adımlar tatmin etmiyor.
Bu durumu aslında geçmişteki olaylara bakarak da inceleyebiliriz. Mesela nükleer silahlar ve biyolojik savaş kavramlarının ortaya çıktığı vakitler kusursuz örnekler.
O devirlerde de nükleer silahların insanlığın sonunu getirecek kadar olmasa da geniş ölçekli ziyan vereceği birçok insan tarafından öngörülmüştü. Hatta bu bahiste milletlerarası olarak tedbir alınmak istenmiş lakin çalışmaları durdurmak için verilen ‘6 aylık süre’ hükümetleri silah geliştirmekten alıkoymamıştı.
Dolayısıyla yapay zeka konusunda da yalnızca bu türlü kısa vadeli orta vermenin işe yaramayacağına dair argümanlar güçlenmiş oluyor.
Tabii birkaç kişinin büyük şirketlere çalışmaları durdurma daveti yapması, nükleer silahlar konusunda olduğu üzere pek de tesirli olacak üzere görünmüyor. Ayrıyeten bu ölümcül silahlar devlet elinde geliştiriliyordu lakin yapay zekalar büsbütün özel dalın bünyesinde. Yani araştırmaları durdurmaya çalışmak çok daha güç.
Zaten GenFab isimli teknoloji şirketinin kurucularından Matt Parlmer üzere isimler Yudkowsky ve benzeri teorisyenleri fazla duygusal olmakla suçluyor.
‘Anti-yapay zeka tarikat üyeleri’ olarak nitelendirdiği teorisyenlerin ‘sektörün temel teknik ögelerinden bile anlamazken uzunluklarını aşan işler’ hakkında konuştuklarını belirtiyor.
Parlmer’a ek olarak Atlantic şirketinin sahibi Nicholas Thompson da Yudkowsky’nin riskleri fazla abarttığını düşünüyor.
‘Denemeye ve görmeye bir baht vermeliyiz. Bizi keyifli eden havalı şeyler inşa ederken işin derinliklerini de keşfedeceğiz.’
Ayrıca bir Bloomberg muharriri şöyle bir sorunu da lisana getiriyor;
‘O vakit 2006 yılında toplumsal medyanın tehlikelerinden bahsederken de bütün platformları kapatsaydık. Kısa periyodik ertelemeler için kâfi bilgiye sahip değilken bu türlü bir adım atmak mantıksız. Ayrıyeten ABD’li şirketler buna ikna edilse bile Çin’in bu kurala uyacağı ne malum?’
Tüm bu tartışmaları bir tarafa bırakırsak yapay zekalar büsbütün makus değil. Tasa yaratan tıp, ChatGPT ve gelişmiş versiyonu olan GPT-4 üzere lisan modelleri.
Sohbet botları olarak ortaya çıkan bu yapay zeka modelleri insansı olmaları için itinayla geliştirilen teknolojiler. Bilhassa de GPT-4 öncülüne kıyasla bu hususta çok daha başarılı. Son bilgilere nazaran GPT-4; matematik, hukuk, tıp üzere çeşitli alanlarda karmaşık sorunları insan gibisi bir performansla çözmeyi başarabiliyor.
Bu noktada lisan modellerinin yanlış bilgi yayma ve hatta kendi kendine bilgi uydurma üzere problemler yaratabileceğinden geliştiriciler de haberdar.
Ancak Yudkowsky’nin teorilerinin yeniden de abartı olduğu düşünülüyor. Bunu düşünen bölümün de genelde yapay zeka teknolojisinin ileri gelen isimleri olması insanı huzursuz etmiyor değil!
Sonuçta tahminen de ünlü felaket teorilerinden biri olan uzaylı istilasından evvel biz kendi uzaylılarımızı yaratmış olabiliriz.
Bu durumda uzaydan gelenler değil kendi başımıza sardığımız insanüstü zekaya sahip makineler sonumuzu getirebilir. Bu teoriler insanı düşündürse de şimdilik bir ‘Terminatör’ yaratma ihtimali yeniden de hayli uzak!
Bu bahiste siz neler düşünüyorsunuz? Yorumlarda buluşalım! 👇
