Hayatımıza Uzay Yolculukları Sayesinde Girmiş Olan 14 Önemli Buluş

NASA’nın uzay programı için kullanılan dizüstü bilgisayar SPOC (Shuttle Portable On-Board Computer), ilk taşınabilir bilgisayar olan Grid Compass’tan uyarlanmıştı. Şirket bu tasarımda birkaç donanımsal değişikliğe ve yeni yazılım geliştirmesine gitti. Bu geliştirmeler de Grid Compass’ın yeni bir versiyonunu ticari olarak piyasaya sürmesine ortam hazırladı.

NASA’nın uzay görevlerinde kullanılmak üzere insansız veya insanlı araçlarında yaptığı robotik geliştirmeler engellilerin kullandığı protezlerin daha işlevsel olmasını da sağladı.

NASA ve Black & Decker şirketi Ay’da örnek toplayacak hafif bir cihaz geliştirmek için ortaklaşa bir cihaz geliştirdiler. Şirket daha sonra 1979’da şarjlı el süpürgeleri üretmek için bu fikirden yararlandı.

60’lı yıllarda NASA, insanlı uçuşlarda kullanılan suyun, dezenfekte edilip tekrar kullanılması amacıyla bakır-gümüş iyonizasyonu teknolojisini geliştirdi. Bu teknoloji şimdilerde havuzlarda bakterileri öldürmek için klorlamaya alternatif olarak kullanılıyor.

Uzay aşırı sıcaklığın olduğu bir yer. NASA bu bilerek uzay görevlerinde kullanılmak üzere alüminyum polyesterden yapılmış bir izolasyon malzemesi geliştirdi. Bu reflektif izolasyon malzemesi hem evlerde kullanılıyor hem de güneşli günlerde arabanın içinin ısınmasını engelleyen güneşlik görevi görüyor.

Kırmızı LED’ler uzayda bitki yetiştirmek ve insanları iyileştirmek için kullanıldı. NASA tarafından kullanılan LED teknolojisi, tıbbi cihazların geliştirilmesine katkıda bulunmuştur.

Uzay programları her zaman iyi ve detaylı görüntü içeren dijital görsellere ihtiyaç duydu. Bu yöndeki gereksinimler de günümüzdeki CAT ve radyografi taramalarının temelinin atılmasına sebep oldu.

Günümüzde visco yataklar ile daha çok anılan hafızalı köpükler 1970’lerde NASA tarafından ilk olarak pilotların koltuklarında daha rahat etmeleri için geliştirildi. Sonrasında da bu köpükler uzay mekiklerinde kullanılmaya başlandı.

i.rtings.com

1960’larda NASA’daki bir araştırmacı, bilgisayarları daha verimli kullanmak adına çalışmalar yürüttü ve bilgisayar ekranındaki verileri kolaylıkla yönlendirebilecek bir teknoloji konusunda fikir sundu. Bu fikir bugünkü mouseların icadına ön ayak oldu.

Şimdilerde daha çok trafik kazalarında sıkışan yolcuyu kurtarmak için en çok başvurulan ekipmanlardan olan hidrolik kurtarma makasının minyatür versiyonu uzay mekiklerinde kullanılmak üzere geliştirilmiş bir alet.

NASA’ya bağlı bir araştırma merkezi, havacılık endüstrisinde kullanılmak üzere elmas sertliğinde kaplamalar üzerine çalışmalar yürüttü. Geliştirme sonrasında ortaya çıkan bu tekniğin patenti alındı ve gözlük camlarında kullanılmaya başlandı.

NASA’nın geliştirdiği bir diğer teknoloji ise kablosuz kulaklıklar. Astronotların ellerinin serbest şekilde hareket edebilmesi ve kablo karmaşasından kurtulmak için kablosuz kulaklıklar geliştirildi.

90’larda, uzay araçlarında kullanılmak üzere daha küçük ve işlevsel kameralar geliştirilmeye çalışıldı. Şu anda piyasada olan kameraların 3’te 1’i bu teknolojiyi kullanıyor.

Uzun süreli uzay yolculukları sırasında astronotların yiyecek gereksinimlerini karşılayabilmesi için zenginleştirilmiş gıda geliştirmeleri üzerine çalışmalar yürütüldü. Yapılan bu geliştirmeler günümüzdeki bebek mamalarının içeriğini oluşturuyor.