1927 yılında Prof. Thomas Parnell Queensland Üniversitesi laboratuvarında bir deney başlatmış. Deneyin amacı çevremizde gördüğümüz katı maddelerin bazılarının aslında akışkan olduklarını ispatlamakmış. Bu maddelerden deneye söz konusu olanı ise zift.
Aradan oldukça uzun zaman geçiyor; zift profesörün dediği gibi yavaş yavaş aşağı doğru damla şeklini alıyor ancak bir damlanın düşmesi 7 ila 13 yıl arasında kesin olmayan bir süre alıyor.
Bu süre içinde deneyi epeyce insan takip etmeye başlıyor. Aradan 8 yıl geçiyor ve 1938 yılında ilk damla düşüyor. Fakat sorun şu ki damlanın düşüş anı o sırada denek düzeneğini kimsenin izlemediği bir ana denk geliyor…
Aslında Parnell bu noktada istediği kanıtı elde etmiş fakat deneyi sonlandırmamış çünkü deneyi takip eden insanlar damlanın düşüş anını görmek istemişler.
Düzenek çalışmaya devam etmiş ve aradan 7 yıl daha geçmiş. Ancak enteresan şekilde ikinci damlanın düşüşü de kimsenin görmediği bir anda gerçekleşmiş. 8 yıl daha geçmiş, üçüncü damla 27 yıl sonra yine kimsenin görmediği bir anda düşmüş.
Dördüncü damlanın düşüşü yaklaşırken başka bir Profesör olan John Maidstone ziftin damlama anını görmeyi takıntı haline getirip deneyin başına geçiyor.
Yıllar geçmeye devam ediyor; dördüncü, beşinci ve altıncı damla düşüyor ama ne Maidstone ne de başka hiçkimse düşen damlalara tanıklık edemiyor! Profesör yedinci damlayı 1988 yılında saplantılı bir şekilde izlemeye devam ediyor. Damla iyice uzuyor ve düşmeye yaklaşıyor, profesör deneyin başından kalkıp kendine kahve almaya gittiği bir anda olmayacak iş oluyor ve yedinci damla tam da o anda düşüyor; tam bir şanssızlıklar silsilesi.
Deneyi ve damlanın düşüşünü görüntülemek için sekizinci damlanın düşmesine yaklaşıldığında, yani 2000 yılında odaya bir kamera yerleştiriliyor.
Bu sefer kesin gözüyle o anın kayıt altına alınacağına inanıyor herkes. Gün geliyor sekizinci damla düşüyor; kamera kayıtlarına bakıyorlar ve tahmin edeceğiniz üzere ilgili kısımda kamera kayıt almamış. Tam 52 yıl deneyi takibi altına alan Maidstone hiçbir damlanın düşüşünü göremeden 2013 yılında ölüp gidiyor.
Tabi deney devam ediyor 2014 yılında, dokuzuncu damla artık gözlerden kaçamayacak, çünkü internetten canlı yayınlanıyor ve onlarca kişi laboratuvarda damlanın düşmesini heyecanla bekliyor.
Damla uzuyor, uzuyor, düşmeye oldukça yaklaşıyor, tam kopacağı sırada ne oluyor dersiniz? Evet sarkan damlanın ucu daha önce damlayan sekiz damla zifte temas ediyor ve damla düşmüyor. O şekilde donup kalıyor. Bunun üzerine altındaki biriken zifti almak için deney düzeneği açılıyor ve o sırada damla çıt diyip kırılıveriyor…
Böylelikle 1930 yılında başlayıp Guinness Rekorlar Kitabına’da giren bu deneyde düşen 9 damlayı ne kimse görebiliyor ne de kayıt edilebiliyor.
Hala devam etmekte olan deneyin onuncu damlası ise 2020 ile 2030 yılları arasında bir gün damlayacak. Şahsi kanaatim yine bir şekilde damlama anının kaçırılacağı yönünde; doksan yıldır bir şey olmuyorsa bence artık ikna olmak lazım. Hem zaten deney amacına dokuz kere ulaşmış. Onuncuya zorlamak niye?
Bu linke tıklayarak siz de deneyi canlı izleyebilirsiniz.