Evet belki o zamanlar bilgisayar kullanmak zordu ama birçok şey o zaman çok daha kolaydı.
1. Pinball oynamanın verdiği tarifsiz keyif.
2. Oyunlara girebilmek için gereken el becerisi.
3. 3 boyutlu dünyaya geçişimiz ve verdiği hafif çakirkeyiflik hissi.
4. Bilgisayarımızın cd yakamaması ve hem suçlu hem güçlü olup bizi yaktığına inandırması.
5. Şu labirenti izlerken hissettiğimiz büyülenmişlik.
6. Hangi kartları seçeceğimiz konusunda yaşadığımız kesif kararsızlık.
7. En mükemmel dönem ödevini hazırlama arzusu.
8. Paint’te yapılan sıkıntı karalaması.
Ve o karalamanın modern bir sanat eserine evrilişi.
9. Yüklenmesi 39 sene alan fotoğraf sabırsızlığı.
10. Mouse topunu düşürme hüznü.
Bozulunca içini açıp üfleyerek tamir edebilme umudu…
11. Sevilen bir dosttan ayrılırmışçasına hüzün ve neşeyi bir arada tattıran bu yazı…
12. Ve bugünkü bilgisayar bilgimize yararından çok zararı dokunan bilgisayar dersleri.
13. Kazanmanın verdiği o tatlı esriklik.
14. İlk kez Sims oynarken yaşanan katıksız mutluluk.
Yarattığımız karakteri kendimize benzetme şevki ve evi döşedikten sonra baş gösteren boşluk ve anlamsızlık hissi.
15. Ve internetin evimize gelmesiyle birlikte her gün yaşanmaya başlayan umutlu bekleyiş…
BONUS: İnternet sonrası olsa da, ilk müziğimizi indirdiğimiz o kadim programı anmadan geçmek olmazdı: Kara gün dostu LimeWire…