Rekabet Kurumu Kurucu Lideri Prof. Dr. Aydın Ayaydın, fahiş fiyat tartışmalarına dair açıklamalarda bulundu.
Sözcü’nün haberine nazaran Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Lideri Recep Tayyip Erdoğan fahiş fiyatlara karşı sert bildiriler verdiğini ve Ticaret Bakanı Mehmet Muş’un da benzeri telaffuzlarda bulunduğunu, bunun üzerine Türkiye’nin dört bir yanında bakanlık yetkililerinin kontrole başladığını hatırlatan Ayaydın, marketlerin savları reddettiğini belirtti.
Ayaydın, “Kontroller başlayınca itirazlar da başladı satıcılardan. En büyük itiraz da büyük zincir marketlerden hükümete en yakın olanından ve de kesimi yönlendirdiği argüman edilen BİM’den geldi. BİM yöneticisi Galip Aykaç, fiyat artışlarının tamamının maliyet artışlarına dayandığını, kendilerine haksızlık edildiğini söyleyerek Hükümetin bu husustaki telaffuzlarını ve kontrollerini sert bir formda eleştirdi” dedi.
“Girdi maliyetleri karşısında çiftçinin eli kolu bağlı”
“Çiftçi ve üreticilerin girdi maliyetleri gübre, mazot, yem ve ilaç da dövize dayalı olduğu için yükseliş sürüyor” tabirlerini kullanan Ayaydın, girdi maliyetleri karşısında çiftçi ve üreticinin elinin kolunun bağlı olduğunu, hakkettiği fiyatı alamadan eserini satmak zorunda kaldığını belirtti.
Ayaydın, “Temel fiyat artışı üreticiden sonra devreye giriyor. Tedarik zincirinin her halkasında fiyat artışları, malın markete girmesiyle birlikte halkın alamayacağı satış fiyatına ulaşıyor. İşte bu noktada kıyamet kopuyor ve sesler yükseliyor. Fiyatlar fahiş, almaya gücümüz yetmiyor” dedi.
“Her hafta marketlerin maliyet artışı mı oluyor?”
Ayaydın şunları söyledi:
“Muhalefet milletvekilleri çiftçi ve pazar yerlerini dolaşmaya başladı. Her şey ateş kıymeti, çiftçi ve üretici perişan. Eserlerini maliyetlerin altında satıyor. Fakat raflarda yüksek fiyatlarla satış yapılıyor. Muhalefet, hükümetin girdi maliyetlerini aşağı çekmek için acil tedbir alması gerektiğini ileri sürerken fahiş fiyatla satış yapanların da cezalandırılmasını istiyor.
”
“Denetimlerin türel altyapısı var”
Fiyat kontrollerinin tüzel altyapısı ile ilgili bilgi veren Ayaydın, “Pandemi nedeniyle geçen yıl kimi eserlerde fiyat artışı ve stoklar başlayınca, Nisan 2020 tarihinde 7244 sayılı kanunla 6585 sayılı Perakende Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanuna unsur eklenerek ‘Haksız Fiyat Kıymetlendirme Kurulu’ kuruldu ve haksız fiyat artışları ile stokçuluk faaliyetlerinin engellenmesine ait düzenlemeler yapıldı” dedi.
Haksız Fiyat Kıymetlendirme Heyetinin misyonlarını, “üretici, tedarikçi ve perakende işletmelerin fahiş fiyat artışı ve stokçuluk uygulamaları ile ilgili kontrol ve incelemeler yapmak yahut Ticaret Vilayet Müdürlükleri aracılığıyla yaptırmak, kontrol ve incelemeler sonucunda idari para cezaları vermek” olarak sıralayan Ayaydın, Haksız Fiyat Kıymetlendirme Kurulu’nun fahiş fiyat artışı yapanlara, stokçuluk yapan üretici, tedarikçi ve perakende işletmelere idari para cezası uygulayabilme yetkisine sahip olduğunu hatırlattı.
“Sektör temsilcileri neden sessiz?”
Haksız Fiyat Kıymetlendirme Şurasının da sessizliğini koruduğunu belirten Ayaydın, “Şura çok geniş tabanlı ve kamu-özel dal temsilcilerinden oluşuyor. Haydi diyelim kamu vazifelileri Hükümete bağlı, seslerini çıkaramıyor, içinde TOBB’dan, TESK’den, üretici ve tüketici örgütleri ile perakende dalını temsilen üyeler var. Pekala bu üyeler ne düşünüyor bu fiyat artışları hakkında? Bu üyeler ne diyor bu kontrollere? Kontroller haklı mı, haksız mı? Neden sesiniz çıkmıyor?” diye sordu.
Haksız Fiyat Kıymetlendirme Konseyindeki TOBB, TESK, üretici ve tüketici örgütleri ile perakende dalını temsilcilerine seslenen Ayaydın, “Şayet Hükümetin ortaya koyduğu teşhis ve tedavi doğruysa çıkın açıklayın ve bu kontrollere takviye verin. Biz de bilelim ki bu fiyat artışları fahiş ve gerisinde fırsatçı, ticari ahlak mahrumu bir küme var. Hükümetin fiyat artışlarına ait teşhisine ve tedavi idaresine katılmıyorsanız yeniden çıkın ve neden karşı olduğunuzu, fiyat artışlarının sebeplerini ve tahlil teklifinizi bu milletle paylaşın” sözlerine yer verdi.
