CHP Genel Lideri Veli Ağbaba, zincir marketlerdeki fahiş fiyatlar konusuna değinerek, “Türkiye’deki krizin sebebi ne zincir marketlerdir, ne soğandır, ne patlıcandır. Sorumlu AKP’dir, tek adam sistemidir. Gerçek enflasyon yüzde 40’a dayanmış. Besin enflasyonu yüzde 29. Dolar her gün artıyor. Sorumlusu kim ‘CeHaPe.’ Bir Cumhurbaşkanı raflardaki fiyat artışının sorumluluğunu nasıl marketlere yıkar. Dünyanın en değerli mazotunu, elektriğini, gübresini kullandırırsan fiyatlar da artar” dedi.
CHP Genel Lider Yardımcısı Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, CHP Malatya Vilayet Başkanlığında düzenlediği basın toplantısında Türkiye gündemine ait değerli açıklamalarda bulundu. CHP Vilayet Başkanlığında düzenlediği basın toplantısında Erdoğan’ın zincir marketler ve Kürt meselesine ait açıklamalarına değinen Ağbaba, Merkez Bankası’nın faiz kararını kıymetlendirdi.
Veli Ağbaba şöyle konuştu:
“Merkez Bankası Erdoğan’dan talimat alarak faiz indirdi”
“Türkiye’nin en kıymetli gündemi iktisat. Dünyanın sayılı ekonomistlerinden Erdoğan faizin yüksekliğinden bahsediyor. Merkez Bankası faizi nasıl düşürürüz diye düşünüyordu. Sonra karşımıza çekirdek enflasyonu diye bir şey çıktı. Dün, Merkez Bankası faizi 1 puan düşürüp yüzde 18 olarak açıkladı. Saniye geçmeden dolar 8,80 TL’ye yükseldi. Minimum fiyat, bugün itibariyle tam 8 dolar kıymet kaybetti. İktisattaki bu berbat gidişattan, ‘ekonominin sorumlusu benim’ diyen Tayyip Erdoğan sorumludur. Merkez Bankası, Erdoğan’dan talimat alarak faizi indirdi. Tek adam idaresinin en büyük özelliği budur. Türkiye’nin bütün sıkıntılarının kaynağı da budur.
“200 TL’lik banknotun alım gücü 108 dolara düştü”
Malatya’da da çocuklar yurt bulamıyor. Bizi arayan herkes yurt ve burs için arıyor. ‘Ekonomimiz uçuyor’ dediler, yalnızca palavralar uçuyor. Açıkladıkları işsizlik, enflasyon, korona hadise sayıları palavra, her şey palavra. 200 TL’lik banknot, birinci çıktığı 2009 yılında 130 dolar ediyordu. Artık bugün 200 TL, 22 dolar ediyor. Türk parasının alım gücü tam 108 dolar düşmüş. Para pul olmuş. Türkiye lirasının gerçeği budur. Tarihinin en kıymetsiz periyodunu yaşıyor.
“Sorumlu zincir marketler değil, sorumlu sensin”
Erdoğan ne diyor, ‘Beş zincir market piyasayı alt üst ediyor’. Erdoğan her sıkıntıya bir günah keçisi buluyor. Ülkeyi yöneten kendisi fakat bu pahalılığın sorumlusu zincir marketler. Bu zincir marketleri kuran sen değil misin? Bu marketleri kuran AKP’nin kurucusu değil mi? Gerçek enflasyon yüzde 40’a dayanmış. Besin enflasyonu yüzde 29. Eserler niçin değerli? Gübre kıymetli, ilaç kıymetli, mazot değerli. Dolar her gün artıyor. Sorumlusu kim? CeHaPe. Bir Cumhurbaşkanı raflardaki fiyat artışının sorumluluğunu olarak zincir marketleri gösteriyor. Dünyanın en kıymetli mazotunu, elektriğini, gübresini kullandırırsan fiyatlar da artar. Türkiye’deki krizin sebebi ne zincir marketlerdir, ne soğandır, ne patlıcandır. Sorumlu AKP’dir, tek adam sistemidir. Türkiye’yi 2018’de bu idareye mahkûm edenlerdir. Biz zincir marketleri ‘üç harfliler’ olarak tanımlıyoruz. Buna bir düzenleme getirilsin diyoruz. Zincir marketler terör yaratıyor diyoruz. İndirim zincirlerine nüfus yoğunluğuna nazaran düzenleme getirilmeli ve 10 bin nüfusun altında zincir marketler açılmamalıdır.
“Erdoğan’a nazaran kürt sorunu bir var, bir yok”
Tarih 2002, yer Moskova. Ne diyor, ‘Kürt sorunu var diye inanmayacaksın. Yok diye inanacaksın. Sorun var diye inanırsan sorun olur. Sorun yok dersen, sorun ortadan kalkar.’
Tarih 2005, yer Diyarbakır. ‘İlla her probleme bir isim koymak da gerekmez. Zira meseleler hepimizindir. Fakat illa ‘Ad koyalım’ diyorsanız Kürt sorunu bu milletin bir modülünün değil, hepsinin problemidir. Benim de problemimdir.’
Tarih 2011, yer Muş. ‘Bu ülkede artık Kürt sorunu yoktur. Kabul etmiyorum. Bu ülkede Kürt kardeşimin sorunu var, lakin Kürt sorunu artık yok.’
Tarih 2015, yer Balıkesir Ticaret Odası, ‘Şimdi varsa yoksa bakıyorsun Kürt sorunu. Kardeşim ne Kürt sorunu ya. Artık bu türlü bir şey yok. Neyin eksik senin? Başbakan çıkardın mı, bakan çıkardın mı, çıkardın.’
Tarih 2018, yer Diyarbakır. ‘Biz Kürt sorunu yoktur diyoruz. Herkes üzere sizlerin de özgürlüklerini biz teminat altına aldık. Her kim hangi Kürt kardeşimin hakkını gasp etmeye kalkarsa karşısında beni bulur. Var mı mani?’.
Tarih 2019. ‘Biz Kürtler için her şeyi yaptık. Kürt sıkıntısı var demek bana, bize hakarettir. Türkiye sorunu vardır, Türkiye’yi bir bütün olarak ele almak gerekir. Ben Kürtleri ayırmadım.’
Tarih 2020, yer TBMM. ‘Kürt sorunu diyorlar, ne Kürt sorunu ya? 2005’te Diyarbakır’daki konuşmamda, ‘Bu ülkede Kürt sorunu yoktur, varsa da bunun sorumlusu benim ve biz çözeceğiz’ dedim. Bunları biz çözdük. Bu ülkede Kürt sorunu yoktur.’
Tarih 2021, yer Diyarbakır. ‘Biz Diyarbakır’da 2005 yılında size ne demişsek bugün de birebir yerdeyiz, yarın da tıpkı yerde olacağız. Kürt sorunu bu milletin bir modülünün değil, hepsinin problemidir. Benim de sorunumdur’.
Tarih dün, yer ABD, ‘Yok Kürt meselesini çözmektir, yok şudur, yok budur…’ Türkiye’de bu türlü bir sorun yok. Şayet birliğe, beraberliğe, kardeşliğe inananlar varsa buyursunlar daima bir arada yola devam edelim’ Erdoğan’a nazaran Kürt sorunu bir var, bir yok .
“Yılın birinci 8 ayında vatandaşa 11.9 milyar TL ceza kesildi”
Esnaf bitmiş durumda. 2020 yılında 99 bin 588, bu yılın birinci sekiz ayında 60 bin esnaf kepenk kapatmış durumda. Esnafın âlâ olduğunu söyleyecek kadar vatandaştan, sokaktan habersiz, Sarayında yaşayan biri ülkeyi yönetiyor. Bir de cezalar var. Bu yılın birinci sekiz ayında vatandaşlara; idari, vergi, yargı ve öteki cezalar olmak üzere toplamda 11,9 milyar TL ceza kesildi. Demirören’in daha 1,5 milyar dolarlık kredi borcunu görmeyen, yalnızca İstanbul Havalimanı’nı işleten 5’li çetenin 1 milyar 45 milyon avro olan kira borcu tek kalemde silen, tekrar bu yılın birinci 8 ayında içeride ve dışarıda faiz lobilerine 92 milyar TL para ödeyen bir iktidar var.
“Yimpaş toprağını özel dala 29.5 yıllığına devrettiler”
Malatya’da YİMPAŞ olayı gündemde. YİMPAŞ yeri evvel, burayı özel bölüme 29,5 yıllığına devrettiler. Bir de akaryakıt gerçeği ortaya çıktı. YİMPAŞ arazi ve binalarına akaryakıt istasyonu açılması gündemde. Belediye imkanlarının bu kadar hoyratça ve sorumsuzca harcanması kabul edilemez.”