Dünya gazetesi müellifi Alaattin Aktaş, köşesinde ağustos ayındaki enflasyon artışını kıymetlendirerek, “2018 ağustosundan sonraki en yüksek ağustos artışını bu yıl görebiliriz. TÜFE artışı yüzde 0.91 bile olsa yıllık oran yüzde 19’u aşacak. O durumda Merkez Bankası ne yapacak?” dedi.
Enflasyonun artışında okulların 6 Eylül’de açılmasını büyük bir etken olarak gören Aktaş yazısında şu tabirleri kullandı:
“Okulların açılması veliler için her yıl bir yük oluşturur. Lakin bu yılki yük güya iki yıllık birden olacak.
Geçen yıl okulların neredeyse hiç açılmadığını biliyoruz. Bu yüzden okulla ilgili muhtaçlık duyulan eser ve hizmetlere pek artırım yapılmadı. Münasebetiyle bu yıl adeta iki yıllık artırım yapılacak, geçen yılın acısı da çıkarılacak. Hakikaten çıkarılmaya çoktan başlandı bile.
Birtakım hizmetlerin fiyat artışı muhakkak sınırlamalara tabi. Özel okullar öğrenci bulabildikleri ölçüde diledikleri üzere artırım yapabiliyor; fakat servis fiyatları istenildiği üzere artırılamıyor. Sınırlama olmakla birlikte servis fiyatlarına de hatırı sayılır artırımlar geleceğine kesin gözüyle bakılıyor“
Aktaş, enflasyonun yüzde 19’u aşması halinde ne yapılacağını sorarak “TÜFE’deki yıllık artış temmuz sonu prestijiyle yüzde 18.95. Fiyatlar ağustosta yüzde 0.91 artarsa, ağustos sonundaki yıllık oranı yüzde 19.01’e çıkacak. Yüzde 19’un kıymeti natürel ki siyaset faizinin de bu seviyede bulunması. Bu türlü bir durumda Merkez Bankası eylül toplantısında faiz artırımına mı gidecek, yoksa “Bu oran geride kalan bir yılın enflasyonu, benim faizim ise gelecek bir yılın oranı” mı diyecek? Bunu demek olağan ki kolay da bu türlü bir yaklaşım, özünde hakikat olmakla birlikte, kamuoyunun ikna olmasına yetecek mi?” dedi.
