Dünya gazetesi yazarı Alaattin Aktaş, “Yıllardır söylenegelen ‘Faiz sebep enflasyon neticedir’ görüşünün gereği yerine getirilse ve faiz yüzde 10’a, 5’e, hele hele yüzde 1’e indirilse ne mi olurdu?” diyerek “Herkes döviz ve altın almaya koşar, dolar bir anda 30-40-50 liraya ya da daha üste giderdi. Faiz indirilince gerileyeceği sanılan enflasyon tam bilakis tırmanışa geçer; üç, hatta dört haneli seviyeye çıkardı” değerlendirmesini yaptı.
Aktaş, faizin mevcut şartlarda düşük düzeylere çekildiğinde iktisat üzerine yapacağı etkiyi yazısında şöyle aktardı:
“Yıllık enflasyonumuz kaç, yüzde 19’un üstünde. Üretici enflasyonu ise yüzde 40’tan da fazla. Merkez Bankası faizi yüzde 1’e indiriyormuş ya, diyelim bankalar da mevduat faizini yüzde 2’ye çekti. Bir yıl sonrası için enflasyon ne bekleniyor; çok daha yüksek olur lakin varsayalım yüzde 10. Düşünün, elinizde 100 liranız var, bu para bankada durursa bir yıl sonra 102 lira olacak, lakin artık 100 liraya alabileceğiniz bir eşyanın fiyatı ortalama 110 liraya çıkacak. Paranızı bankada fiyat mısınız?
Bugün bırakın herkesi, hesap sahiplerinin sadece yüzde 1’i bile gitse bankalar para ödeyemez hale gelir.
Bankacılık sisteminde 8 Ekim prestijiyle yaklaşık 1.8 trilyon lira mevduat var. Bunun yüzde 1’i 18 milyar yapar. Bu fiyata döviz hesapları dahil değil. Yani mevduatın yüzde 1’i bile 18 milyar
Tekrar 8 Ekim verisi, toplam kağıt ve demir para fiyatı 228 milyar lira. Bu fiyatın 16 milyarı da banka kasalarında. Yani bakın, mevduat 1.8 trilyon, bankaların kasasında bunun yüzde 1’i bile yok. Bankalara mevduat sahiplerinin sadece yüzde 1’i gitse, para da bankalarda sistemli dağılmış olsa ve her gelene ödeme yapılsa, sona kalanlar alacak para bulamaz“