Dünya gazetesi muharriri Alaattin Aktaş, köşesinde “Zenginler faiz ödemez” isimli bir yazı kaleme aldı. Aktaş, “Kamunun faizini de dolaylı olarak dar gelirliler öder” diyerek yazısının ilgili kısmında şöyle yazdı:
“Kamunun faiz ödemesi için ya gelirlerini arttırması ya da başka harcamalarından kısması gerekir. Gelir artması demek daha fazla vergi tahsilatı demektir. Zenginler ferdî servetlerinin birçoklarını ülke dışında fiyatlar. Bir iktisatta kayıt dışılık yaygınsa ve servet vergisi yoksa, nereden buldun diye sorulmuyorsa vergilerin büyük çoğunluğu KDV ve ÖTV üzere dolaylı vergilerden oluşur. Ödenen vergilerin toplamını elde edilen gelirlere oranlarsak, en çok vergiyi dar ve sabit gelirliler ödüyor demektir.
Öte yandan, faiz ödemek için harcama kısılırsa ve/veya artırılamazsa evvel maaş ve fiyatlar, akabinde da ziraî takviyeler ve başka toplumsal transferlerden kesinti yapılır. Sonuç, dar ve sabit gelirlilere bütçeden yapılan transferlerin azalmasıdır.
Velhasıl, Hazine her geçen yıl daha fazla faiz ödeyerek gelir dağılımını bozmaktadır. 2017 yıl sonunda Hazine’nin nakit gelirlerinin yüzde 9’u faiz ödemelerine giderken, bu oran, 2020 sonunda yüzde 12’ye, bu yılın haziranında yüzde 14’e çıkmış. Hazine 2018’den bu yana, 3.5 yılda, borç verebilecek kadar parası olanlara toplam 388 milyar lira faiz ödemesi yapmış.
Dar ve sabit gelirlilerden KDV, ÖTV alarak onları yoksullaştıran kamu, zenginlerin ödediği gelir ve kurumlar vergilerinde istisna ve muafiyet uyguluyor, daha az vergi alıyor. Yanı sıra her yıl vergi ve SGK alacakları için yine yapılandırma yapıyor. Böylece parası olandan yeteri kadar gelir toplamayan devlet, açıklarını kapatmak için devlete borç verecek kadar parası olanlara daha fazla faiz ödeyerek onları biraz daha güçlü ediyor.”