İngiltere’de yayımlanan Financial Times (FT) gazetesi, bugünkü başyazısında Türk Lirası’nın bedel kaybetmesine, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın izlediği siyasetlerin neden olduğunu savundu.
Türkiye’nin olağan dışı bir kur krizi yaşadığı vurgulanan başyazıda, TL’nin son iki haftada yüzde 20 bedel kaybettiği ve bunun evvelkiler üzere temel ekonomik göstergelerden kaynaklanmadığı belirtiliyor.
Türkiye’de uzun müddet cari açık sorunu yaşandığı fakat ihracatta ve yabancı turist sayısındaki artış sayesinde Ağustos ve Eylül aylarında cari süreçler fazlası verildiği vurgulanıyor.
Kurdaki sorunun ise Erdoğan’ın “dengesiz politikaları” ve Merkez Bankası üzerindeki tesirinden kaynaklandığı tabir ediliyor.
Başyazı şöyle devam ediyor:
“Erdoğan, liradaki kıymet kaybında dış güçleri suçluyor. Fakat son problemler Erdoğan’ın Mart ayında Merkez Bankası Lideri Naci Ağbal’ı misyondan almasının akabinde başladı.”
FT, başyazısında, Ağbal’ın son iki yılda vazifeden alınan üçüncü Merkez Bankası Lideri olduğu ve Erdoğan’a sadık olan Şahap Kavcıoğlu’nun lider olarak atanmasıyla liranın yüzde 15 kıymet kaybettiği, Kasım ayında da faiz oranlarının üçüncü sefer düşürüldüğü hatırlatılıyor:
“Gelişmekte olan piyasaların para ünitelerinin bu yıl dolar karşısında genel olarak makus performans sergilediği gerçek. ABD Merkez Bankası’nın (Fed) yakında varlık alımlarını azaltacağı beklentisi (…) doların bedel kazanmasına yol açtı. Gelişmekte olan ülkelerde daha yüksek faiz arayışındaki hür dolaşan sermaye ülkesine geri dönüyor.”
- Dolar 13, Euro 15, Sterlin 18 TL’yi aştı: Kur krizi mi yaşanıyor?
ReutersBaşyazıda, Erdoğan’ın kendi tabiriyle “faiz lobisine” uzun vakittir karşı çıktığı fakat tıpkı vakitte “kurnaz bir pragmatist” olduğu için geçmişteki kur çalkantıları karşısında Merkez Bankası’nın faizi artırmasına müsaade verdiği söz ediliyor.
- Merkez Bankası’nın açıklaması piyasaları sakinleştirebilir mi?
- Merkez Bankası faiz indirimleriyle ne hedefliyor, emeline ulaşabilir mi?
- Siyasette ‘döviz kuru’ hareketliliği: İktidar ve muhalefette TL’nin bedel kaybı nasıl bedellendiriliyor?
Erdoğan’ın geçen hafta “ekonomik kurtuluş savaşı” tabirini kullandığı hatırlatılarak, bu kere düşük faiz konusuna ideolojik bağlılığını sürdürmede kararlı göründüğü belirtiliyor.
Fiyat artışları nedeniyle hayat standartlarının düştüğü ve Erdoğan’ın popülaritesinin azaldığı vurgulanan yazıda, yıllık enflasyonun yüzde 20 oranında seyrettiği, bunun da gerçek faiz oranlarının negatif yüzde 5’lerde olduğu manasına geldiği tabir ediliyor:
“Cumhurbaşkanı şayet faiz oranlarını düşürme programını sürdürürse lira daha da paha kaybedecek ve fiyatlar karşı konulmaz bir halde artacaktır. Bu durumda Türklerin birikimlerini muhafazasının tek yolu, Erdoğan’ın denetiminde olmayan bir kura yönelmek olacaktır.
“Eğer Erdoğan apansız taraf değiştirmezse, büyük potansiyele sahip Türkiye’nin karşı karşıya kalacağı tek soru, cumhurbaşkanının daha ne kadar kalacağı ve gitmeden evvel ne kadar ziyan vereceğidir.”
- Dış basında Merkez Bankası’nın faiz kararı ve TL’nin kıymet kaybı
- TL’nin bedel kaybı dünya basınında: ‘Erdoğan’ın sıra dışı iktisat siyasetleri Türkiye’nin kur krizini derinleştirdi’
‘Türkiye hiperenflasyonun eşiğinde mi?’
FT’nin bugünkü bir öbür haberinde de “Türkiye hiperenflasyonun eşiğinde mi?” sorusuna karşılık aranıyor.
Türkiye’de yıllık enflasyon oranının yüzde 20 eşiğini aşmasının beklendiği ve bunun Kasım 2018’den beri en yüksek enflasyon oranı olacağı belirtilen yazıda, bu ay TL’nin dolar karşısında yüzde 28 kıymet kaybettiğine de dikkat çekilerek, analistlerin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın düşük faizde ısrar etmesi halinde Türkiye’nin hiperenflasyon istikametinde yol alacağı değerlendirmesine yer veriliyor.
Haberde, Fransız Bankası Société Générale’de analist Phoenix Kalen’in önümüzdeki aylarda yıllık enflasyon oranının yüzde 30’ları bulacağı tabirleri yer alıyor.
