G20 Periyot Lideri İtalya’nın konut sahipliği yaptığı G20 Dijital Bakanları Toplantısı, Trieste kentinde gerçekleştirildi.
Toplantıda Türkiye’yi Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank ile Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Lideri Ali Taha Koç temsil etti.
“Ekonomik Toparlanma için Dijital Dönüşüm Oturumu”nda konuşan Bakan Varank, dijital dönüşümün ekonomik dayanıklılığa ulaşmadaki değerini vurguladı.
Dijitalleşmeye olan bağımlılığın artmasının yeni dijital eşitsizliklere ve güvenlik sıkıntılarına neden olabileceğine işaret eden Varank, “Ülkeler, sanayiler ve toplumlar ortasında eşit olarak yayılacak kapsayıcı dijital dönüşümü sağlamak için koordineli ve kapsamlı stratejilere gereksinimimiz var.” değerlendirmesinde bulundu.
Varank, sağladıkları istihdam ve GSYH’ye katkılarıyla iktisatların bel kemiği olan KOBİ’lerin bu manada kilit oyuncular olduğuna dikkati çekti.
“Özel takviye programları tasarlıyoruz”
KOBİ’lerin büyük firmalara kıyasla sağlıklı bir iş ekosistemine daha fazla bağımlı olduğunu söz eden Varank, küçük ve orta büyüklükteki işletmelerin dijital tahlilleri geliştirmek ve benimsemek için daha fazla kaynak ve yeteneğe muhtaçlık duyduğunu, bu nedenle KOBİ’leri desteklemek gerektiğini anlattı.
Türkiye olarak özel dayanak ve teşvik programları hazırladıklarını söyleyen Varank, geliştirdikleri “Sanayi ve Teknoloji Stratejisi” ile de şirketleri, kapsayıcı, sorumlu ve sürdürülebilir dijital dönüşüme teşvik ettiklerini bildirdi.
Memleketler arası iş birliğinin dijital dönüşümün avantajlarından yararlanmanın yanı sıra zorluklarıyla uğraş etmenin de anahtarı olduğunu belirten Varank, bu kapsamda G20, Dünya Ekonomik Forumu, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) üzere çok uluslu platformların rolüne büyük ehemmiyet verdiklerini kaydetti.
“Ortak aksiyonlar gerekli”
Varank, objelerin interneti, yapay zeka üzere teknolojilerde yol haritaları hazırladıklarını belirterek, KOBİ’lerin güç vakitlerde hayatta kalmalarını sağlamak için insan odaklı pilot projeler tasarladıklarının bilgisini verdi.
Yapay zekaya yönelik düzenlemeler ve etik normları belirleme konusunda dünya çapındaki teşebbüslere de faal iştirak sağladıklarını vurgulayan Varank, “G20, OECD, UNESCO ve AB tarafından belirlenen insan merkezli yapay zeka unsurlarına dayanarak Ulusal Yapay Zeka Stratejimizi tasarladık.” dedi.
Varank, Avrupa Birliği çerçeve programlarına değinerek, Ufuk 2020’de başarılı sonuçlar elde edildiğini, Ufuk Avrupa ve Dijital Avrupa programlarına da katılmayı planladıklarını lisana getirdi.
Gelişmiş dijital hünerlere yatırım ve bu alanlarda altyapı oluşturulması konusunda ortak aksiyonların gerektiğine dikkati çeken Varank, dijital iktisadın toplumsal ve ekonomik tesirlerini izleme yeteneğini geliştirmek için kapsayıcı ve çok paydaşlı diyaloğu teşvik ettiklerinin altını çizdi.
“Uzun vadeli maksatlar belirledik”
Varank, toplantı kapsamında gerçekleştirilen “Dijital İktisatta Toplum” oturumundaki konuşmasında da Kovid-19 salgınının global tedarik zincirlerinde kıymetli zorluklara neden olduğunu anımsatarak, “Bu durum işletmeleri, tedarik zincirlerini daha esnek ve iş birlikçi hale getirmeye teşvik ediyor.” diye konuştu.
Blokzincir teknolojisinin global tedarik zinciri idaresini dönüştürme potansiyeline sahip olduğuna dikkati çeken Varank, hükümetlerin de işletmeler ve tüketiciler ortasındaki hassas dengeyi korumak zorunda olduğunu söz etti.
Varank, tüketici itimadını artırmanın dinamik ve karmaşık e-ticaret pazarında muvaffakiyetin temel taşı olmaya devam ettiğine işaret ederek, salgın periyodunda çevrim içi süreçlerde ve e-ticarette yaşanan keskin artış göz önüne alındığında, deklarasyonu memnuniyetle karşıladıklarını kaydetti.
Blokzincir teknolojisinde çığır açan yeniliklere ulaşmak için uzun vadeli maksatlar belirlediklerinin bilgisini veren Varank, “Finans, kamu, ulaşım, lojistik ve gümrük hizmetlerinde blokzincir uygulamalarının kullanımını destekliyoruz. Akademi, kamu ve özel kesim kurumlarıyla araştırmacılar tarafından önerilen Ar-Ge projelerini desteklemek için Blokzincir Araştırma Laboratuvarı ve Blokzincir Araştırma Ağı kurduk.” diye konuştu.
“Çocuklara birçok fırsat sunuyor fakat…”
Varank, dijital ekosistemin çocuklar için birçok fırsat sunduğuna lakin paylaşılan ferdî bilgilerin bolluğunun çocukları tehlikeli risklere maruz bıraktığına işaret ederek, çocukların dijital ortamda korunması ve güçlendirilmesinin birinci sefer G20’nin önceliklerinden biri haline gelmesinden memnuniyet duyduklarını belirtti.
Proaktif ve çok paydaşlı bir yaklaşımla çocuklar için inançlı, kapsayıcı, şeffaf ve yararlı bir dijital ortamın teşvik edilmesi gerektiğini vurgulayan Varank, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Teknolojinin getirdiği esneklik, kimseye sorumsuz hareket etme yahut kuralları çiğneme hakkı vermez. Bu mevzuda net olalım: Toplumsal medya platformları dahil global şirketlerin üniversal normları göz arkası etmesine ve kendi kurallarını koymasına müsaade veremeyiz. Öbür dallardaki muadilleri üzere vergi ödemeli ve kullanıcılarının haklarına ve mahremiyetine hürmet göstermeliler.”
Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Lideri Koç da “Dijital Devlet” oturumunda bir konuşma yaptı.
Dijital iktisat diplomasisi
Varank, Singapur İrtibat ve Enformasyon Bakanı Josephine Teo, Hollanda Ekonomik İşler ve İklim Siyasetinden Sorumlu Devlet Sekreteri Mona Keijzer, Japonya Bilim ve Teknoloji Siyasetlerinden Sorumlu Devlet Bakanı Inoue Shinji ve Güney Afrika İrtibat ve Dijital Teknolojiler Bakanı Stella Ndabeni-Abrahams ile ikili görüşmeler gerçekleştirdi. Görüşmelere, Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Lideri Koç ve Türkiye’nin Roma Büyükelçisi Ömer Gücük katıldı.
Bakan Varank ayrıyeten Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütünün (UNESCO) üst seviye temsilcileriyle mevcut ve potansiyel iş birliklerine yönelik heyetler ortası bir görüşme gerçekleştirdi. Toplantıya, Koç ve Gücük’ün yanı sıra İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü Rektörü Prof. Dr. Yusuf Baran da katıldı.
G20 Dijital Bakanları toplantısı, bakanlar bildirisinin kabulünün akabinde sona erdi.
