Karar gazetesi yazarı İbrahim Kahveci, AKP’nin ekonomik tahlillerde daima kredi-faiz yoluna gittiğini, kalkınma ve bedel üretiminin sınıfta kaldığını tabir etti. Kahveci, “Dava dediğinizde insanların kendilerini uğruna feda etmesi gereken bir ulu gaye karşınızda durur. AK Parti işte tam da dava ile kendini özdeşleştirmeye çalışıp meydanlarda dini telaffuzlara ek olarak dini kitabı da kullanabiliyor” diyerek yazsında şöyle dedi:
“Güzel fakat uğruna feda olunması bile fazilet kabul edilen bir dava, nasıl oluyor da neferleri olan insanları kolay bir banka kredisine hapsedebiliyor?
Hem de davanın asıl ögelerinde olan Faize…
Burada bir durmak gerekmez mi? Söylemi dini olan, meydanlarda bunu sıkça kullanan, vatandaşına bu argümanlarla oy vermesini isteyen bir idare, nasıl oluyor da kredi/faiz eksenine halkı hapsedebiliyor?
Değişik değil mi?
Sahi bu davanın faizi kaç? Bu dava çöpten ekmek toplayıp savunulacak bir dava ise, neden tahliller daima kredi-faiz ekseninde aranıyor?”