Koronavirüsün yeni varyantı Omicron, Dünya Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) tarafından öngörülen global büyümede toparlanma senaryosunu daha da bilinmeyen hale getirdi. OECD, 2021’de global iktisat varsayımlarını yüzde 0,1’lik bir gerileme ile yüzde 5,6’ya çekerken, Türkiye’nin büyüme kestirimini, yüzde 8,4’ten yüzde 9’a yükseltti.
Merkezi Paris’te bulunan OECD, pandemide yaşanan son gelişmeler ışığında yayınladığı Kasım ayı Görünüm Raporu’nda, 2021 kestirimlerini tekrar revize ederek, global iktisadın daha evvelki kestirimlere nazaran yüzde 0,1 daha az büyüyeceğini açıkladı. OECD’ye nazaran, 2021’in son çeyreğinde global ekonomik toparlanma yavaşlayacak, 2021 sonunda yüzde 5,6 olacak; 2022’de yüzde 4,5, 2023’te de 3,25 olarak gerçekleşecek.
“Türkiye 2022’de yüzde 3,3 büyüyecek”
Tıpkı raporda, Eylül ayındaki iddialarda yüzde 8,4 olarak öngörülen Türkiye iktisadının yüzde 9 büyüyeceği belirtildi. Türkiye iktisadının önümüzdeki 2 yıllık büyüme kestirimlerini de revize eden OECD, Türkiye iktisadının 2022’deki büyümesini yüzde 3,1’den yüzde 3,3’e yükseltti. 2023 yılı büyüme varsayımını de yüzde 3,9 oranında açıkladı.
“Euro bölgesi yüzde 5,2 büyüyecek”
OECD, Euro bölgesi için 2021 büyüme varsayımını çok düşük düzeyde revize ederek yüzde 5,2’ye düşürüyor. OECD’nin Kasım ayı orta kestirim raporuna nazaran, Fransız iktisadı 0,5 puan artışla bu yıl yüzde 6,8, 2022’de de 4,2 oranında; İtalyan iktisadı de 0,2 puan artışla bu yıl yüzde 6,3, seneye de yüzde 46 oranında büyüyecek.
Sanayide tedarik ezası çeken Almanya, bu yıl yüzde 2,9, gelecek yıl ise 0,5 puan düşerek yüzde 4,1 oranında büyüyecek. İngiltere, evvelki kestirimlere oranla hafif toparlanma göstererek bu yıl yüzde 6,9 oranında büyüyecek. Lakin önümüzdeki yıl, İngiltere iktisadı de Brexit’in ithalat ve ihracat sayıları üzerindeki baskısı nedeniyle gerileyerek yüzde 4,7 büyüyecek.
ABD’nin yüzde 5,6 büyümesi bekleniyor
OECD, Eylül ayında ABD içinse görünümü değerli ölçüde aşağı çekerek revize ettikten sonra, beklentilerini bu defa bu yıl için yüzde 5,6’ya, gelecek yıl da yüzde 3,7’ye düşürdü. OECD, bu düşüşte, ABD hükümetinin bütçe takviyesini geri çekmesinin tesirli olduğu, lakin ülkede tasarruf düzeyinin hala yüksek olduğuna dikkat çekiyor.
Global iktisadın tekrar açılması ve ihracattaki toparlanma yerinde yıla sağlam bir başlangıç yapan Çin’in bu yıl yüzde 8,1, 2022’de ise 5,1 oranında büyümesi öngörülüyor.
Omicron uyarısı
Omicron varyantının, mevcut arz ıstırabını daha da arttıracağını ve bunun enflasyonu arttırıcı tesiri olacağını vurgulayan OECD, global iktisadın 2023’ten sonra, Covid-19 pandemisi öncesi düzeyine ulaşabileceğini kaydetti. Devletleri aşı çalışmalarını daha da hızlandırmaya çağıran memleketler arası örgüt, Merkez Bankaları’na da, “fiyat baskıları genişler ve kendi kendini güçlendirir hale gelirse harekete geçmeye hazır olmaları” ikazında bulundu.
OECD, Çarşamba günü yayınladığı orta vadeli varsayımlarında, devletleri Omicron varyantının ortaya çıkmasıyla ilerleyen pandemiyi ve ekonomik bir salgın riskini önlemek için, devletleri aşı dağıtım suratını arttırmaya çağırdı. OECD açıklamasında, “Öncelik, aşıların mümkün olan en kısa müddette üretilmesini ve dünya çapında dağıtılmasını sağlamak. Bu maksada ulaşılmadığı sürece güzelleşme her yerde garantisiz kalacaktır” tabiri yer aldı.
OECD Baş Ekonomisti Laurence Boone, son günlerde ortaya çıkan ve sıhhat üzerindeki ciddiyeti hala bilinmeyen olan yeni varyant Omicron’u dikkate almadan iddialarda bulunduklarını, fakat 5’inci dalga ışığında, OECD’nin global büyüme iddialarını, Eylül ayındaki varsayımlara oranla bir ölçü aşağı tarafta revize ettiklerini belirtti. Fakat, önümüzdeki yıl öngörülen 4,5 oranındaki global büyüme sayısının korunduğunu lisana getirdi.
Eşitsizlikler
Bu yılki ekonomik toparlanmanın akabinde, gelişmiş ülkeler ile yükselen ve gelişmekte olan ülkeler ortasında “çarpıcı dengesizlikler ortaya çıktığını” kaydeden OECD’nin bir öteki tespiti de, bu yıl gelişmiş iktisatların fakir ekonomilere nazaran daha düzgün toparlandığı. Kuruma nazaran bu farklılıklar, ülkelerin sıhhat sistemlerindeki eşitsizlikler, kamu siyasetleri, muhakkak dallardaki personel eksiklikleri ve enflasyonun “beklenenden daha kalıcı” olmasından kaynaklanıyor.
Pandemiyle yükselen enflasyon sayıları konusunda, OECD, fiyat endekslerinin kademeli olarak düşmeden evvel, enflasyonun bu yıl sonunda ve gelecek yılın birinci çeyreğinde tepe yapmasını kestirim ediyor. OECD, merkez bankalarını, faiz oranı siyasetlerinin bir modülü olarak “hedeflerinin üzerindeki enflasyon sayılarına ne ölçüde müsamaha gösterileceğini açıkça belirtmeye” çağırıyor. Şimdilik, dünyanın en büyük iki merkez bankası Avrupa Merkez Bankası BCE ile ABD Merkez Bankası FED “faiz oranlarının yükseltmesi” için tez etmiyor.