Sabah gazetesi müellifi Kerem Alkin, “Enflasyon köpüğünü ‘klasik’ önlemlerle çözmeye kalkarsanız, bunun toplumsal ve ekonomik ‘maliyeti’ daha da rahatsız edici olabilir” yorumunu yaptı.
Alkin yazısında, “Kamu dayanağının bütçe istikrarında sıkıntıya sebep olmaması ismine, ekonomiyi, aksine, bir resesyona sürüklemeyip, ekonomik aktivite ile direkt ve dolaylı vergi geliri oluşturmak gerekmekte. Dolayısı ile, merkez bankalarının çok faiz arttırması ve/veya gerçek fiyatların ve fiyatların baskı altında tutulması, resesyon riskinin yanı sıra, tıpkı zamanda bütçe açığının çok büyümesi gibi bir riski de tetikleyecektir. Tıpkı halde, ekonomik aktivitenin muhakkak bir düzeyde canlı tutulmasının elzem olduğu bu türlü ‘olağanüstü’ bir konjonktürde, merkez bankalarının tekrar enflasyonu denetim edecekler diye, çok nakdî sıkılaştırmaya gitmeleri de, gerçek dal açısından ağır bir mali şok, ciddi işsizlik artışı ve Hazine’nin borçlanma maliyetlerinin artması nedeniyle, kamu bütçesine açığı büyütücü ek yük manasına gelecektir. Kelamın özü, tüm dünyanın 2 yıldır büyük şok yaşadığı iki olayın tetiklediği enflasyon köpüğünü ‘klasik’ önlemlerle çözmeye kalkarsanız, bunun toplumsal ve ekonomik ‘maliyeti’ daha da rahatsız edici olabilir.” tabirini kullandı.