Ticaret Bakanı Mehmet Muş, “Her şey stabil olsa, emtia fiyatları bu kadar yükselmemiş olsa haliyle enflasyon da bu kadar olmayacak. Hem küreselde hem de bizim enflasyon oranımız çok daha makul düzeylerde olacak. ” açıklamasını yaptı.
Muş, “Küresel Ekonomik Gelişmeler ve Rusya-Ukrayna Savaşı Nedeniyle İktisat, İhracat ve Endüstrimizin Karşılaştığı Sıkıntılar ve Tahlil Arayışı” ana gündemiyle gerçekleştirilen İstanbul Sanayi Odası (İSO) Meclisi mart ayı olağan toplantısına katıldı.
Muş, toplantıda yaptığı konuşmada, İSO’nun; Türk sanayi bölümünün toplam katma kıymetinin yüzde 36’sını tek başına ürettiğini, kesimdeki istihdamın da yüzde 30’unu temsil ettiğini söyledi.
İSO’da sanayicilerle birlikte olmaktan duyduğu memnuniyeti lisana getiren Muş, global iktisat ve Türkiye iktisadına ait değerlendirmelerde bulundu.
Türkiye’nin 2021 ihracat sayılarına değinen Muş, şunları kaydetti:
“Bu yıl, şu an yaşanan Rusya-Ukrayna krizinin başlayacağı, bu türlü bir tablonun ortaya çıkacağını hiç kimse varsayım etmiyordu ve biz buna nazaran gayelerimizi ortaya koymuştuk. Sayın Cumhurbaşkanımız Orta Vadeli Program’daki amacın de üstüne çıkarak bu yılla alakalı ihracat beklentisini 250 milyar dolar olarak belirlemişti. Yapılan projeksiyonlarda Türkiye’nin artık geçtiğimiz yıl 14,8 milyar dolar olan cari açığının bu yıl kapanıp artık yavaş yavaş fazla vermeye geleceğini öngörüyorduk.
Maalesef yaşanan gelişmeler, bilhassa emtia fiyatlarındaki çok yükseklikler, dünyadaki belirsizlikler, global enflasyondaki artışlar ister istemez bütün ülkeleri olumsuz etkilemekte. En son ortaya çıkan Rusya-Ukrayna krizi de bizim çabucak bölgemizde bulunuyor ve dış ticaretimizin de yaklaşık yüzde 10’una tekabül eden bir ölçü var. Bu ticaretin sürdürülebilmesi için gayret içindeyiz fakat bu kriz bizi ister istemez etkilemekte. Bütün bu kaidelere karşın Türkiye, gayelerinden kopmadan yoluna devam etmeye çalışacak.”
Muş, güç vakitlerde alınan kararların belirleyici olacağını, olağan dışı koşullarda memleketin yönetim edilebilmesinin kıymetli olduğunu söyledi.
“Her şey stabil olsa, emtia fiyatları bu kadar yükselmemiş olsa haliyle enflasyon da bu kadar olmayacak”
Dünyanın son 40 yılın en yüksek enflasyonunu yaşadığını tabir eden Muş, güç maliyetlerinde yaşanan artış başta olmak üzere bu etkenlerin global enflasyonu ve global büyümeyi etkilediğini kaydetti.
Muş, Türkiye’nin de bu durumdan etkilendiğine işaret ederek, “Petrol, doğal gaz, güç fiyatlarındaki ham husus olarak kullandığımız başka eserlerdeki yükselişler, hem içerideki enflasyona hem de global enflasyona önemli tesir yapıyor. Değerlendirmelerimizi yapıyorken, durum değerlendirmesi, durum tahlili yapıyorken bunu dikkate alarak yapmamız gerekir. Her şey stabil olsa, emtia fiyatları bu kadar yükselmemiş olsa haliyle enflasyon da bu kadar olmayacak. Hem küreselde hem de bizim enflasyon oranımız çok daha makul düzeylerde olacak. Atacağımız adımlarda, alacağımız kararlarda bu parametreleri düşünerek hareket etmek durumundayız.” sözlerini kullandı.
“Türkiye’de tedarik zincirlerinde bir aksama olmadı”
Mehmet Muş, pandemi ve pandemi sonrası gelişmelere karşın Türkiye’de tedarik zincirlerinde bir aksama olmadığını belirterek, şunları kaydetti:
“Bu tedarik zinciri içinde bulunan başta endüstriciler, tüccarlar, toptancılar, dağıtıcılar olmak üzere bu zincirde bir aksaklık Türkiye’de olmadı. Son devirlerde yaşadığımız kimi talep artışlarında bile tedarik zinciri bunları karşılamayı sağlamıştır. Hiçbir tedarik zinciri, talebin ansızın bu kadar yükseldiği bir durumu karşılama imkanına sahip değil. Münasebetiyle Türkiye’nin tedarik zinciri, üretim altyapısı; kendi kendine yetmeyle alakalı kabiliyeti pek çok ülkeyle mukayese ettiğiniz vakit çok daha sağlıklıdır. Güç şartlar, bunun farkındayız. Bunun farkında olarak adımlar atıyoruz lakin bir tereddüde muhtaçlık yok, gerek yok. Türkiye’nin tedarik zincirinde rastgele bir sorun yaşanmıyor.
Gümrük Birliği’yle alakalı güncelleme çalışmalarımız devam ediyor. Bunu Avrupalı muhataplarımızla çeşitli platformlarda konuşuyoruz, lisana getiriyoruz. Maalesef birebir yaptığımız görüşmelerde olumlu yaklaşan devletler, kimilerinin olumsuz tutumlarından ötürü şimdiye kadar bu güncellenme süreci başlatmadılar, başlatamadılar. Gümrük Birliği güncellemesinin başlamasının yalnızca Türkiye’ye yararı yok, Avrupa Birliği’ne de yararı var. Bu yıl Türkiye ve Avrupa Birliği ortasındaki ticaret hacminin 200 milyar doları yakalayacağını bekliyoruz. Bu kadar büyük bir ticari ortağınızla 1994’te imzalanmış bir Gümrük Birliği’nin artık güncelleme vaktinin geldiği aşikar. Bunun gecikmesi her iki tarafın kazanacağı refahın ötelenmesi manasına gelir.”
Muş, Türkiye’nin Avrupa Birliği için değerine işaret ederek, büyük amaçların ufak sıkıntılara kurban edilmemesi gerektiğini söyledi.
“Beklentimiz, herkesin bu piyasanın kurallarına uygun formda davranması”
Hem hükümetin hem Ticaret Bakanlığı’nın endüstricinin yanında olmaya devam edeceğine işaret eden Muş, konuşmasını şöyle tamamladı:
“Atacağımız adımlar, rasyonalite içinde olacak, iktisat ilminin içinde olacak. Hiç kimse bizden irrasyonel bir tutum, davranış beklemesin. Bütün sanayicilerimiz, girişimcilerimiz buna nazaran yatırımlarına, üretimlerine devam etsinler. Kurallı ticaret istiyoruz, beklentimiz konulan kurallara herkesin uyması. Türkiye; hür piyasa iktisadına hakimdir, hür piyasa rejimini kabul etmiştir, bundan hiçbir periyotta taviz vermemiştir, bunun kurallarına hiç bir vakit muhalif biçimde davranmamıştır, davranmayacaktır. Beklentimiz, herkesin bu piyasanın kurallarına uygun biçimde davranması. Birtakım spekülatif hareketler oluyor. Bunlarla ilgili de gereğini yapacağız. Kurallara uyan sanayicimizin, esnafımızın her vakit yanındayız ancak karşıtlıklara müsaade etmeyeceğiz.”
Konuşmaların akabinde toplantının devamı basına kapalı olarak gerçekleşti.