‘Ne yersen osun’ kelamını hepimiz duymuşuzdur, değil mi? Şayet durum buysa, yediklerinizin sıhhatiniz için ziyanlı olmadığından emin olmak istemez misiniz? Bu içeriğimizde, şaşırtan derecede yaygın olan en tehlikeli besinlerden kimilerini inceleyeceğiz.
1. İşlenmiş Etler
Arada sırada âlâ bir sosisli sandviçi yahut bir dilim pastırmayı kim sevmez ki? Ne yazık ki işlenmiş etler hami unsurlar ve ziyanlı kimyasallarla doludur. İşlenmiş et tüketimi kanser, kalp hastalığı ve yüksek tansiyon üzere çeşitli sıhhat problemleriyle ilişkilendirilmiştir. Yağsız etleri tercih etmeyi hiç düşündünüz mü? Tavuk, balık ve hindi üzere yiyecekler daha sağlıklı seçeneklerdir ve gerçek biçimde hazırlandıklarında birebir derecede lezzetlidirler.
2. Rafine Şekerler ve Tahıllar
Listemizde sırada rafine şekerler ve tahıllar var. Bunlar tipik beyaz ekmek, hamur işleri ve hatta kimi tahılları içerir. Sistemli tüketim obezite, tip 2 diyabet ve kalp hastalıklarına yol açabilir. Tam tahıllar ve doğal şekerler en uygun seçeneğinizdir. Temel besinleri sağlarlar ve kan şekeri düzeyinizi müdafaada daha uygundurlar.
3. Kızarmış ve Süratli Yiyecekler
Kızarmış tavuk, patates kızartması, hamburger… fast food birçokları için hatalı bir zevktir, lakin tehlikeleri çok gerçektir. Çok sık tüketim obezite, kalp hastalığı ve başka çeşitli kronik sıhhat sıkıntılarına yol açabilir. Neden konut yemeklerini denemiyorsunuz? Daha sağlıklıdırlar ve yemeğinize neyin girdiğini denetim etmenizi sağlarlar.
4. Yüksek Sodyumlu Gıdalar
Son olarak, konserve eserler, kimi peynirler ve hazır erişte üzere sodyum oranı yüksek besinler çok sodyum yüksek tansiyon, kalp hastalığı ve felce yol açabilir. Taze, doğal besinleri tercih edin ve işlenmiş besinleri satın alırken her vakit sodyum içeriğini denetim edin.
5. Gazlı İçecekler
Gazlı içecekler, bedeniniz üzerinde olağan şekerden daha ağır tesirleri olan bir tatlandırıcı olan yüksek fruktozlu mısır şurubu ile doludur. Bu içecekleri sistemli olarak tüketmek yalnızca kilo alımına ve obeziteye katkıda bulunmakla kalmaz, birebir vakitte tip 2 diyabet, kalp hastalığı ve diş çürümesi riskini de artırır.
6. Yapay Tatlandırıcılar
Aspartam, sukraloz ve sakarin üzere yapay tatlandırıcılar, şekerin kalorisi olmadan yiyecek ve içecekleri tatlandırmak için kullanılan kimyasallardır. Âlâ bir alternatif üzere görünseler de, araştırmalar iştahınızı uyarabileceklerini, karbonhidrat isteklerini artırabileceklerini ve yağ depolanmasını ve kilo alımına neden olabilir.
7. Muhakkak Deniz Eserleri Türleri
Köpekbalığı, kılıçbalığı ve kral uskumru üzere kimi büyük balıklar, zati yüksek ölçüde cıva biriktirmiş çeşitlerle beslendikleri için yüksek seviyede cıva içerme eğilimindedir. Bu balıkları tüketmek, önemli nörolojik meselelere neden olabilen cıva zehirlenmesine yol açabilir.
8. Trans Yağlar
Trans yağlar, bir dizi olumsuz sıhhat tesiriyle ilişkilendirilen bir doymamış yağ formudur. Öncelikle işlenmiş besinlerde, fast food ve unlu mamullerde bulunurlar. Trans yağ tüketmek berbat kolesterol düzeyinizi yükseltir, düzgün kolesterol düzeyinizi düşürür ve kalp hastalığı ve felç gelişme riskinizi artırır.
9. Güç İçecekleri
Bu içecekler yüksek şeker ve kafein içerikleriyle süratli bir güç artışı sağlar. Lakin kalp çarpıntısına, anksiyeteye, uyku meselelerine ve dehidrasyona yol açabilirler. Çok durumlarda, yüksek uyarıcı düzeyleri nedeniyle nöbetlere yahut ani kalp durmasına da neden olabilirler.
10. Mikrodalga Patlamış Mısır
Mikrodalga patlamış mısır torbaları, böbrek, mesane ve testis kanseri de dahil olmak üzere çeşitli kanser çeşitleriyle ilişkili bir kimyasal olan perflorooktanoik asit ile kaplanmıştır. Ayrıyeten, patlamış mısırın kendisi ekseriyetle trans yağlar (kalp hastalığı ile bağlantılı) ve yüksek ölçüde sodyum içerir, bu da kan basıncınızı artırabilir. Denetimli ölçüde sağlıklı materyallerle birlikte havayla patlatılmış yahut ocak üstü patlamış mısır tercih etmek çok daha âlâ bir seçimdir.
11. Hepimiz kendimizi şımartmayı sevsek de, sıhhatimizin her vakit evvel gelmesi gerektiğini unutmamak kıymetlidir.
Yediklerimizi daha şuurlu kararlar vererek seçersek, sağlığımızdan ödün vermeden lezzetli yemeklerin tadını çıkarabiliriz. Düşünmeye kıymet değil mi?
