Hamilelik Sürecinde Uzak Durulması Gereken 20 Besin

Etin çiğ ya da az pişmiş olarak tüketilmesi annenin toksoplazma enfeksiyonuna yakalanma riskini arttırır. Bu enfeksiyon sebebiyle düşük ya da doğum kusurları oranı da artmaktadır. Bu gerekçe ile hamilelik döneminde ette hiç pembelik gözükmeyecek şekilde pişirilmesi ve bu şekilde tüketilmesi en güvenli olanıdır.

Hamilelik döneminde yumurtanın iyice katılaşana kadar pişirilmesi ya da yine pişirilerek tüketilen besinlerin içine katılarak yenmesi önemlidir. Çünkü, yumurtanın çiğ olarak tüketilmesi, salmonella adı verilen bakteriler yoluyla bağırsak enfeksiyonuna ya da gıda zehirlenmesine sebep olmaktadır.

Zaten normal zamanlarda da sağlığınıza zarar verebilecek olan alkolden hamilelik döneminde kendi sağlığınız ve bebeğinizin sağlığı için uzak durmanız gerekmektedir. Bu süreçte, özellikle ilk üç ay içerisinde alkol tüketimi, geri dönüşü olmayan sonuçlara sebep olmaktadır.

Üzerinde sağlığınıza zarar verebilecek bakteriler taşıyan özellikle çiğ deniz ürünlerinin kullanıldığı suşi gibi gıdalar ve sakatatlardan kaçınmak bu dönemde anne ve bebek sağlığı için en güvenli olanıdır.

Uzun ömürlü konserve ve paket gıdalar uzun süre bozulmadan kalabilmesi için çeşitli katkı maddeleri eklenerek üretilir. Bu katkı maddeleri sizinle birlikte çocuğunuzun sağlığını da olumsuz etkilemektedir. Bu gerekçe ile bu dönemde hazır gıdalardan uzak durmanız tavsiye edilir.

Toprakta bulunabilen bazı zararlı bakteriler sebze-meyve satışları sırasında gıdanın çokça yer değiştirmesine de bağlı olarak, aldığınız besin yoluyla evinize kadar gelebilir. İyi yıkanmadığı taktirde bu bakteriler vücudunuza girebilir ve sağlığınızı bozabilir. Bu yüzden hamilelik sürecinde bu konuda daha hassas davranarak, sebze ve meyveleri belli bir süre sirkeli suda bırakmanız önerilir.

Çay, kahve, kola, enerji içecekleri ve çikolatada bulunan kafeinin günlük hayatta da aşırı miktarda tüketimi çeşitli hastalıklara sebep olur; fakat, bu besinlerin hamilelikte tüketilmesi düşüğe sebep olurken doğum sırasında da oldukça büyük sıkıntılar yaratabilmektedir. Bu yüzden, kafeinin bu dönemde aşırı miktarda alınmamasına dikkat edilmelidir.

Balığın hamilelik sırasında tüketilmesi her ne kadar anne ve çocuk sağlığı için önemli olsa da bazı balıkların bu dönemde tüketilmemesi önerilir. Bebeğinizin sinir sistemini olumsuz yönde etkileyebilecek yüksek miktarda cıva içeren köpekbalığı, kılıç balığı ve marlin gibi balık türlerinden uzak durulması gerekir.

Kızartmalar ve aşırı yağlı yiyecekler, içerinde kansere neden olabilecek akrilamid adlı maddeyi barındırır. Bu madde, hamilelik sırasında bebeğe ve anneye ciddi zararlar verebilir. Bu gerekçe ile hamile bireylere kızartmalardan ve aşırı yağlı yiyeceklerden uzak durmaları tavsiye edilir.

A vitamini veya morina karaciğeri yağı gibi balık karaciğeri yağlarını içeren multivitaminleri bu dönemde almak güvenli değildir. İçerisinde çok miktarda A vitamini barındıran karaciğer vücuda gerekenden fazla vitamin alımına ve zehirlenmelere sebep olabilir. Bu yüzde, hamilelik döneminde bu besinlerden uzak durulmalıdır.

İstiridye, karides ve midye gibi az pişmiş olarak ya da çiğ tüketilen besinler salmonella adı verilen ve annenin karaciğerinde enfeksiyonlara ve gıda zehirlenmesine sebep olabilecek bakterileri barındırır. Bu süreçte bu besinlerden uzak durulması gerekir.

Normalde tüketimi sağlığı kötü etkileyen çikolata, şeker, pasta, marmelat, reçel vb. aşırı miktarda yapay şeker içeren gıdaların hamilelik döneminde tüketimine özellikle dikkat edilmelidir. Bu besinler tüketildiğinde, vücuda zarar verir ve tüketicide birçok hastalığa sebep olabilir. Bu besinler yerine, hamilelik döneminde doğal şeker içeren meyve ve bal gibi besinlerin tüketimi daha uygundur.

Pastörize edilmemiş süt ve süt ürünlerinde toksoplazmoz, listeriosis ve campylobacter gibi hamilelik sürecini zorlaştırabilecek bakteriler içerir. Bu gerekçe ile bu besinlerin belirli sıcaklık ve gerekli koşulların hazırlandığı özel ortamlarda pastörize edilerek tüketilmesi gerekir.

Keçi peyniri, Danimarka mavisi, gorgonzola ve Roquefort gibi peynirler, özel bakteriler kullanılarak üretilir. Bu peynirlerin içerisinde listeria içermesi muhtemeldir. Bu bakteri de annenin sindirim sistemine zarar verir.

Salam, sosis ve sucuk gibi ürünler, özel koşullarda ve tam olarak pişirilmeden üretilir. Çiğ olarak tüketilmesi bazı sindirim sistemi hastalıklarına sebep olurken taşıdıkları bakteriler bebeğe zarar verebilir. En güvenilir olanı, bu besinlerin tüketimini en aza indirmek ya da iyice pişirilerek tüketilmesidir.

Soya sosu vb. ürünler içerisinde genetiğiyle oynanmış enzimleri barındırır. Bu besinler günlük hayatta insan vücuduna ciddi zararlar verirken hamilelik döneminde tüketimine özellikle dikkat edilmelidir.

Bitki çayları, belirli rahatsızlıkların tedavisi için kullanılırken yanlış ve gereksiz kullanımı ya da birçok bitkinin karşımı ile yapılan çayların kullanımı vücuda zarar verebilmektedir. Örneğin aloe vera, sedef otu, ginseng, kekik, fesleğen ve adaçayı gibi bitkiler rahim kasılmalarına ve hamilelikte anomilere sebep olabilir.

Laboratuvar ortamında üretilen vitamin ve besin takviyeleri doktor gözetiminde kullanılmalıdır. Bu takviyeler, belirli testler sonucunda eğer birey gerek duyuyorsa önerilir. Bireyin kendi başına alıp kullandığı takviyeler zehirlenmeler sebep olabilir. Özellikle hamilelik döneminde kullanımına dikkat edilmelidir.

Meyan kökü, anne karnındaki bebeğin gelişimini olumsuz yönde etkileyebilecek olan glisirizin adlı maddeyi barındırır. Ayrıca, bu besinin çok miktarda tüketimi kadınlarda erken doğuma sebep olabilmektedir.

Astım, egzama veya alerjik rahatsızlıklarda tüketimi kısıtlanan fıstık ve fıstık ezmesi gibi ürünlere annenin alerjisi olabilir ya da bebek bu besinlere karşı alerjik bir reaksiyon gösterebilir. Bu gerekçeyle bu besinin hamilelik döneminde tüketilmemesi olası rahatsızlıkları önleyebilir.