Aslında diyet konusunda bilinmesi gereken en temel şey herkesin bedeninin farklı olduğu ve kendi bedenimizi tanımamız gerektiği…
Kalorisi aynı olan yiyeceklerin kilo verme sürecinize etkisinin de eşit olduğunu düşünmek.
Sadece az yağlı veya diyet yiyecekleri tercih etmek.
Az yağlı veya 'diyet' yiyecekler genellikle kilo verme sürecinde ideal yiyecekler olarak kabul edilir, ancak bu her zaman doğru olmayabilir. Bu 'sağlıklı' yiyeceklerin birçoğunun, lezzetlerini arttırmak için şeker miktarları ve katkı maddeleri de arttırılır.
Bu yüksek şekerli ürünler kısa süreli olarak kan şekerinizi yükseltir fakat aynı hızla da tekrar düşürür ve yeniden açlık hissi oluşturur. Bu nedenle bu diyet yiyeceklerin, sizi tok tutmak yerine, aç bırakması daha olasıdır. Bunun yerine besleyici, minimal düzeyde işlenmiş gıdalara yönelebilirsiniz.
Protein dengesini ayarlayamamak.
Protein, kilo verme sürecindeki en önemli besin maddesidir. Yüksek proteinli bir diyet metabolizmayı iyileştirir, iştahı azaltır ve birkaç kilo düzenleyici hormonu olumlu yönde etkiler. Ayrıca kilo kaybı sırasında kas kütlesini korumaya yardımcı olur. Fakat sadece protein içeren diyetler de bunun tam tersi biçimde bir etkiye sebep olabilmektedir. Böbrekler de dahil birçok organımıza kalıcı zararlar verebilir.
Lif eksikliği
Öğünlerinize yeteri kadar lif ekleyerek, çabuk doyup iştahınızı azaltabilirsiniz. Lif ayrıca vücudun diğer gıdalardan daha az kalori almasını sağlayarak kilo vermeye yardımcı olur. Araştırmalar, günlük lif alımınızın iki katına çıkmasının 130'a kadar daha az kalorinin emilmesini sağlayabileceğini göstermektedir. Normal beyaz ekmek yerine kahverengi tam tahıllı ekmeğe geçmek gibi küçük değişiklikler yaparak yiyeceklerinize daha fazla lif ekleyebilirsiniz.
Aç olmasanız bile yemek yemek.
Günde 3 kez büyük öğünler yemek yerine, gün içinde bir kaç kez küçük porsiyonlar yememiz önerilir. Ancak bu doğru değil. Az az ama sık sık yemek bazı sağlık sorunlarından muzdarip olan insanlar için uygun bir diyet yöntemi olabilir ama bir probleminiz yoksa sadece acıktığınızda yemeniz daha doğrudur. Sadece acıktığınızda yemek, kilo vermenin anahtarıdır. Çünkü az az ama sık yemek yediğinizde farkında olmadan gereğinden fazla kalori almanıza sebep olabilir.
Kahvaltıyı asla atlamamak gerektiği tavsiyesine uymak.
Sıklıkla duyduğumuz bir başka tavsiye de, iştahımızı ya da açlığımızı dikkate almadan asla kahvaltıyı atlamamamız gerektiğidir. Bu tavsiye tam olarak doğru değil. Bir araştırma, kahvaltıyı atlayan insanların, öğle yemeğinde daha fazla kalori tükettiğini ortaya koydu. Fakat, gün boyunca tüketilen kalorilerin sayılması durumunda, hem kahvaltı hem öğle yemeği yiyenlerden ortalama 408 kalori daha az tükettikleri görülmüştür.
Paketlenmiş meyve suları tüketmek.
İnsanlar kilo verme sürecinde alkollü ve gazlı içecekleri bırakırlar. Ancak, onlara alkollü ve gazlı içeceklerden daha masum geldiğinden, paketlenmiş meyve sularına yönelirler. %100 meyve suları bile oldukça fazla şeker içeriğinden kilo verme sürecinizi baltalayabilir.
İşlenmemiş gıdaları tüketmemek.
Tüm diyetisyenlerin hemfikir olduğu konu işlenmiş gıdaların kesinlikle kilo alımına sebep olduğudur. Çalışmalar, işlenmiş gıdaların mevcut obezite salgınında önemli bir etken olduğunu göstermektedir. Günümüzde birçok işlenmiş gıda diyet ürünü olarak satılıyor. Bunların ayrımını yapabilmek gerekiyor.
Sağlıklı olduğunu düşündüğünüz yiyecekleri çok fazla tüketmek. Meyveler de dahil.
Diyette en önemli nokta dengedir. Hiçbir şey gereğinden fazla yenmemelidir. Meyveler diyet için çok önemlidir fakat şeker oranları unutulmamalıdır. Kilo kaybı için en iyi meyveler karpuz, armut, elma ve greyfurttur.
Peki siz diyetteyken hangi hataları yapıyorsunuz?
Ya da kilo verme sürecinde nelerin yanlış olduğunu düşünüyorsunuz. Deneyimlerinizi yorumlarda paylaşabilirsiniz;
Bu içerikler de ilginizi çekebilir;
Düşük Karbonhidrat Diyetleri İle İlgili Doğru Bilinen YanlışlarDiyet Yaparken Açlıktan Gözünüz Kararmadan Ağzınıza Atabileceğiniz 14 Düşük Kalorili TatlıKetojenik Diyet Nedir ve Ünlüler Neden Bu Diyeti Tercih Ediyor Merak Ediyor musunuz?