Eğer dikkat etmezseniz, farkına bile varmadan sağlığınız elden gidebilir…
Piyasayı GDO’lu ürünler sarmış vaziyette, haliyle yediğimize içtiğimize dikkat etmemiz gerekiyor. Organik gıda sevdasına düşmemiz boşuna değil…
Çünkü ortalıkta kimyasal içermeyen herhangi bir şey bulabilmek neredeyse mümkün değil! Hal böyleyken fellik fellik gezen tavuk aramak, arka cephedeki balkonda domates yetiştirmek veya sütü en taze haliyle yani bizzat ineğin memesinden almak için çiftlik yolları tutmak o kadar da şaşılası bir durum olmuyor.
Lakin bunu bir değil, birkaç adım ötesine taşımak ve sağlıklı beslenmeyi adeta takıntı haline getirmek sanıldığı gibi bize sonsuzluğa uzanan bir yaşam bahşetmiyor…
Aksine bu takıntı yüzünden günden güne sağlığımızdan oluyoruz.
“Organik sevdasına düştük diye niye hasta olalım şimdi durduk yere canım, olur mu hiç öyle şey!” diye düşünüyor olabilirsiniz belki ama Instagram'da fotoğrafını paylaştığınız ve alırken büyük bir titizlikle seçtiğiniz o avokadolu, kara buğdaylı, keçi peynirli salata ile bilim insanları bunun tam tersini söylüyor.
1977 yılında Yoga Journal Dergisi'nde yayımlanan bir makale ile birlikte Dr. Steven Bratman tarafından literatüre kazandırılan bir rahatsızlık var: “Ortoreksiya Nervoza”
Son zamanlarda daha da yaygın hale gelen bu rahatsızlık “sağlıklı beslenmeyi takıntı haline getiren insanların yeme bozukluğu” olarak tanımlanıyor. Yani çılgınlar gibi 7/24 yeşil sebzeli smoothie aşeriyorsanız, sizde ortoreksiya nervoza rahatsızlığının görülme ihtimali bir hayli yüksek.
Sosyal medyanın da bu durum üzerinde hayli etkili olduğu aşikar. Peki, siz böyle bir rahatsızlıktan muzdarip olup olmadığınızı nasıl anlayabilirsiniz?
Öncelikle, sağlıklı beslenmek istemekte herhangi bir sorun olmadığını belirtelim. Bizim burada bahsettiğimiz şey işin istekten çıkıp bir takıntı haline dönüşmesi ve istenilen kriterlere uygun bir besin olmadığında yemek yemenin kısıtlanması. Her şeyin en saf ve en organiğini bulamadığınız için yemek yememeyi tercih etmek bunun bir sonucu…
Daha sağlıklı olmak için yapılan bir diyet sonrasında da benzer bir durum söz konusu olabiliyor. Obsesif-kompulsif bozukluk ve diğer yeme bozuklukları da ortoreksiya nervozayı tetikleyen etmenlerin arasında.
Eğer sizi duygusal anlamda sıkıntıya sokacak kadar sağlıklı beslenme takıntınız varsa, zihninizi sürekli bununla meşgul ediyorsanız ve beslenme kurallarını azıcık bile olsa çiğnediğiniz takdirde anksiyete baş gösteriyorsa ortoreksiya nervoza olmuşsunuz demektir. Ancak unutmayın, bu durumda en önemli şey teşhis. Bir psikolog ve beslenme uzmanı ile birlikte bu rahatsızlıktan kurtulmanız mümkün.
Sözün özü her şeyin fazlası zarar, sağlıklı beslenme isteğinin bile. Yani siz siz olun, hiçbir konuda aşırıya kaçmamaya gayret edin.
Bu içerikler de ilginizi çekebilir:
Kadın Anatomisinin Sürekli Birbiriyle Karıştırılan İkilisi Vajina ile Vulvanın Arasındaki Fark Nedir?
Tıp Tarihinin Kara Lekesi! Bebeklerin Uzuvları Olmadan Doğmasına Sebep Olan Korkunç İlaç: Thalidomide
Bilimle Aile Bağını Tek Potada Eriten Bir Gelişme: Öğretim Görevlisi Adem Keskin, Keşfettiği İki Pire Türüne Kızlarının Adını Verdi